Serhat Tekin & Eylem röportajı.
Yeni eylemlerle geliyor
Üçünü albümü 'Bugün Burda'da yer alan slow şarkısı 'Helal Olsun' ile müzik hayatına tekrar hız veren Eylem, bir yandan Avrupa'da üç İngilizce parçayla adını duyurmaya çalışırken diğer yandan Türkiye'de bir kozmetik markasının yüzü oldu. Eylem, gazeteci Serhat Tekin'in sorularını yanıtladı.
Fotoğraflar: Serhat Tekin
Kolunun altında bir sürü projeyle Londra-İstanbul arasında mekik dokuyor Eylem. Avrupa'da yayınlayacağı üç İngilizce parçanın promosyon planlarıyla ilgilenen şarkıcı, yakın gelecekte ülkemizde piyasaya çıkacak olan bir parfümün yüzü olacağı için de heyecanlı. Üçüncü albümüne klipler çekmeye devam eden, 'İçimdeki ateşi konserde canlı izleyip görün' diyen Eylem'le yeni eylem planlarını konuştuk.
- İlk iki albümde hep kendiniz yazmışsınız şarkıları. Bu albümde başka isimlere de rastlıyoruz. Sıkıldınız mı kendi yazdığınız sözlerden?Her şeyin bir zamanı var. Değişime açık bir insanım. Güvenle alakalı bir durum sanırım. Zamanı gelmişti diye düşünüyorum. Bu sefer söz ve bestelerde Fatih Melek ile birlikte çalıştım. Başka insanların enerjisi, başka düşünce yapıları, yenilik katıyor insana. Bu albümde böyle olmasını istedim. Sonuçtan memnunum.
- Farklılık sadece sözlerde mi?En büyük farkı bu albümde bütün parçaların Türkçe olması. Daha önce İngilizce şarkılar da yer alıyordu. Bunun dışında daha olgunlaştım, diyebilirim. Hayat görüşümü, ufak mesajlarla şarkılar vasıtasıyla paylaşıyorum. Her şeye iyi yönünden bakıp hayatımıza devam etmenin önemine dikkat çekiyorum.
- Şarkılarınızı yazarken sözlük kullanıyormuşsunuz.Evet (gülüyor)... Hala yeni kelimeler öğreniyorum. Mesela geçen gün 'tebessüm' kelimesini öğrendim. Hiç dikkatimi çekmemişti, öğrendikten sonra fark ettim ki şarkılarda ne kadar çok 'tebessüm' kelimesi geçiyormuş. Sadece Türkçe sözler yazarken değil, İngilizce şarkı yazarken de sözlük kullanıyorum.
- İlk iki albümde hep kendiniz yazmışsınız şarkıları. Bu albümde başka isimlere de rastlıyoruz. Sıkıldınız mı kendi yazdığınız sözlerden?Her şeyin bir zamanı var. Değişime açık bir insanım. Güvenle alakalı bir durum sanırım. Zamanı gelmişti diye düşünüyorum. Bu sefer söz ve bestelerde Fatih Melek ile birlikte çalıştım. Başka insanların enerjisi, başka düşünce yapıları, yenilik katıyor insana. Bu albümde böyle olmasını istedim. Sonuçtan memnunum.
- Farklılık sadece sözlerde mi?En büyük farkı bu albümde bütün parçaların Türkçe olması. Daha önce İngilizce şarkılar da yer alıyordu. Bunun dışında daha olgunlaştım, diyebilirim. Hayat görüşümü, ufak mesajlarla şarkılar vasıtasıyla paylaşıyorum. Her şeye iyi yönünden bakıp hayatımıza devam etmenin önemine dikkat çekiyorum.
- Şarkılarınızı yazarken sözlük kullanıyormuşsunuz.Evet (gülüyor)... Hala yeni kelimeler öğreniyorum. Mesela geçen gün 'tebessüm' kelimesini öğrendim. Hiç dikkatimi çekmemişti, öğrendikten sonra fark ettim ki şarkılarda ne kadar çok 'tebessüm' kelimesi geçiyormuş. Sadece Türkçe sözler yazarken değil, İngilizce şarkı yazarken de sözlük kullanıyorum.
TÜRKÇEM DÜZELDİ
- Türkçe öğrenmeye devam ediyorsun sanırım. Düzeldi mi aksanın?Düzeldi sanırım. Kendimi daha iyi ifade ettiğimi düşünüyorum. Aksanım hala yerinde dursa da daha rahatım artık.
- Ekranda bir anda Eylem'i slow şarkı söylerken gördük. İnsanlar sizi enerjik şarkılarla görmeye alışmıştı.Havalar neden oldu buna (gülüyor). Malum kar yağışlarından da kurtulamadık. Benden beklenmeyen bir şeydi slow şarkı. Vokal açısından kendimi gösterdiğim, gerek melodi, gerekse söz olarak güçlü bir parça. Hoşuma gitti yine slow şarkılara yer verebilirim.
- Siz hep albüm çıkarıp Londra'ya geri dönüyorsunuz. Burada neden kalmıyorsunuz?Evet bunu herkes söylüyor. Bunun özel bir nedeni yok aslında. Zaten her gidişin dönüşünde, insanları bıraktığım gibi buluyorum. Sevgi ve ilgilerinde azalma olmuyor. Bu ara yine alıp başımı gideceğim ama güzel bir sebepten.
- Çok hırslı değilsiniz o zaman. Burada kalıp, albümü kovalamadığınıza göre...Hırsı müzik konusunda gösteriyorum, en güzeli yapmak adına. Onun haricinde bütün ilgi benim üzerimde olsun, herkes benden bahsetsin gibi bir hırsım yok. Zaten insanların benim öyle yapıda bir insan olmadığımı bildiklerini düşünüyorum. İstersem ben de kendimden bahsettirmesini çok iyi bilirim. Ama lüzum yok. Ben müziğimle meşgulüm.
ISLANMAYAN BALIK TUTAMAZ
- Müzik çalışmalarınızı iki ülke arasında sürdürüyorsunuz, zor olmuyor mu?Bu aralar zorluğunu biraz hissetmeye başladım. Paçasını ıslatmayan, balık tutamaz (gülüyor). Ne zamandır bunu kullanacak doğru bir cümle arıyordum. Bu soruyla bunu başardım. Evet durumu en iyi anlatan cevap bu.
- Seçim yapmak zorunda hissediyor musunuz iki ülke arasında?Seçim yapamam sanırım. Orada da yapmayı planladığım şeyler var. Kafamdakileri gerçekleştirmem lazım. Doğduğum yer sonuçta. Orada da bir müzik piyasam var. Sadece kendim için değil, ülkemi de orada bir Türk kızı olarak duyurmak istiyorum.
- 'Niye geldim ben? Orada da müzik yaşamıma devam ederdim' dediğiniz oluyor mu?Hayır. Pişman değilim buraya geldiğim için. Ben istanbul'a ilk geldiğimde kimse beni tanımıyordu. Hedeflediğim şeyleri teker teker başardığımı görmek hoşuma gidiyor.
- O zaman buranın müzikal piyasa şartlarına alıştınız.Alıştım sanırım. Sanat her ülkede zor. Kutunun dışında düşünmek lazım. Yeni müzikler, farklılıklar lazım. Yenilik olmadıkça içine kapanan bir piyasa söz konusu olur.
- En çok ne canınızı sıkıyor?'Şunun gibi şarkı yap, bunun gibi şarkı yap, bu şarkı götürür seni' gibi şeyler söylüyorlar. Öyle şarkıların beni götürmesini istemiyorum. Yaptığım müziğin yeni bir şeyler katmasını istiyorum. Popüler müzik yapıyoruz tamam. Ama farklılıklarla onu süslemeyi seviyorum. Yapmış olmak için yapmak istemiyorum. Hep aynı şarkıları yapmamı isteyenlere karşı büyük bir direnç gösteriyorum.
- Müzikte farklı ne yapmayı düşünürsünüz?Rock, R&B karışımı bir şeyler yapmak istiyorum. Onun haricinde Mor ve Ötesi, İskender Paydaş, Suzan Kardeş bu isimlerle ortak şeyler yapmak çok isterim. Ben türkü söylemeyi çok seviyorum. Konserlerde türkü söylemeye başladım bile.
- Yurtdışından gelen bir ürünün yüzü olmuşsunuz...House of Thara adlı kozmetik markasının yeni parfümü Türkiye'ye benimle birlikte satışa sunulacak. Onların reklam yüzü olacağım. Fotoğraf çekimlerimiz olacak. Kısa bir
süre sonra detayları da gelecek zaten.
- Müzikten de önce sizin bir oyunculuk eğitiminiz de varmış. O yönde planlar var mı?Benim çok esprili bir tarafım var aslında. İnsanlar bunu pek görmüyor. Bu yönümü göstereceğim bir sitcom'da oynamayı çok isterim. Kendim için de güzel bir tecrübe olur diye düşünüyorum. Doğru bir proje olursa yer almaktan mutluluk duyarım.
Sahnenin her köşesini nasıl kullanırım biliyor musunuz? Bir Türk lokumu sahneyi nasıl kullanır, çok iyi gösteririm (gülüyor). Güzel şeyler oluyor ama ülkemizden gidenler de başarılı. Doğru adımlar atılıyor bu yönde.
- Türkçe öğrenmeye devam ediyorsun sanırım. Düzeldi mi aksanın?Düzeldi sanırım. Kendimi daha iyi ifade ettiğimi düşünüyorum. Aksanım hala yerinde dursa da daha rahatım artık.
- Ekranda bir anda Eylem'i slow şarkı söylerken gördük. İnsanlar sizi enerjik şarkılarla görmeye alışmıştı.Havalar neden oldu buna (gülüyor). Malum kar yağışlarından da kurtulamadık. Benden beklenmeyen bir şeydi slow şarkı. Vokal açısından kendimi gösterdiğim, gerek melodi, gerekse söz olarak güçlü bir parça. Hoşuma gitti yine slow şarkılara yer verebilirim.
- Siz hep albüm çıkarıp Londra'ya geri dönüyorsunuz. Burada neden kalmıyorsunuz?Evet bunu herkes söylüyor. Bunun özel bir nedeni yok aslında. Zaten her gidişin dönüşünde, insanları bıraktığım gibi buluyorum. Sevgi ve ilgilerinde azalma olmuyor. Bu ara yine alıp başımı gideceğim ama güzel bir sebepten.
- Çok hırslı değilsiniz o zaman. Burada kalıp, albümü kovalamadığınıza göre...Hırsı müzik konusunda gösteriyorum, en güzeli yapmak adına. Onun haricinde bütün ilgi benim üzerimde olsun, herkes benden bahsetsin gibi bir hırsım yok. Zaten insanların benim öyle yapıda bir insan olmadığımı bildiklerini düşünüyorum. İstersem ben de kendimden bahsettirmesini çok iyi bilirim. Ama lüzum yok. Ben müziğimle meşgulüm.
ISLANMAYAN BALIK TUTAMAZ
- Müzik çalışmalarınızı iki ülke arasında sürdürüyorsunuz, zor olmuyor mu?Bu aralar zorluğunu biraz hissetmeye başladım. Paçasını ıslatmayan, balık tutamaz (gülüyor). Ne zamandır bunu kullanacak doğru bir cümle arıyordum. Bu soruyla bunu başardım. Evet durumu en iyi anlatan cevap bu.
- Seçim yapmak zorunda hissediyor musunuz iki ülke arasında?Seçim yapamam sanırım. Orada da yapmayı planladığım şeyler var. Kafamdakileri gerçekleştirmem lazım. Doğduğum yer sonuçta. Orada da bir müzik piyasam var. Sadece kendim için değil, ülkemi de orada bir Türk kızı olarak duyurmak istiyorum.
- 'Niye geldim ben? Orada da müzik yaşamıma devam ederdim' dediğiniz oluyor mu?Hayır. Pişman değilim buraya geldiğim için. Ben istanbul'a ilk geldiğimde kimse beni tanımıyordu. Hedeflediğim şeyleri teker teker başardığımı görmek hoşuma gidiyor.
- O zaman buranın müzikal piyasa şartlarına alıştınız.Alıştım sanırım. Sanat her ülkede zor. Kutunun dışında düşünmek lazım. Yeni müzikler, farklılıklar lazım. Yenilik olmadıkça içine kapanan bir piyasa söz konusu olur.
- En çok ne canınızı sıkıyor?'Şunun gibi şarkı yap, bunun gibi şarkı yap, bu şarkı götürür seni' gibi şeyler söylüyorlar. Öyle şarkıların beni götürmesini istemiyorum. Yaptığım müziğin yeni bir şeyler katmasını istiyorum. Popüler müzik yapıyoruz tamam. Ama farklılıklarla onu süslemeyi seviyorum. Yapmış olmak için yapmak istemiyorum. Hep aynı şarkıları yapmamı isteyenlere karşı büyük bir direnç gösteriyorum.
- Müzikte farklı ne yapmayı düşünürsünüz?Rock, R&B karışımı bir şeyler yapmak istiyorum. Onun haricinde Mor ve Ötesi, İskender Paydaş, Suzan Kardeş bu isimlerle ortak şeyler yapmak çok isterim. Ben türkü söylemeyi çok seviyorum. Konserlerde türkü söylemeye başladım bile.
- Yurtdışından gelen bir ürünün yüzü olmuşsunuz...House of Thara adlı kozmetik markasının yeni parfümü Türkiye'ye benimle birlikte satışa sunulacak. Onların reklam yüzü olacağım. Fotoğraf çekimlerimiz olacak. Kısa bir
süre sonra detayları da gelecek zaten.
- Müzikten de önce sizin bir oyunculuk eğitiminiz de varmış. O yönde planlar var mı?Benim çok esprili bir tarafım var aslında. İnsanlar bunu pek görmüyor. Bu yönümü göstereceğim bir sitcom'da oynamayı çok isterim. Kendim için de güzel bir tecrübe olur diye düşünüyorum. Doğru bir proje olursa yer almaktan mutluluk duyarım.
Sahnenin her köşesini nasıl kullanırım biliyor musunuz? Bir Türk lokumu sahneyi nasıl kullanır, çok iyi gösteririm (gülüyor). Güzel şeyler oluyor ama ülkemizden gidenler de başarılı. Doğru adımlar atılıyor bu yönde.
İÇİMDE BİR ATEŞ VAR
- Hep hanım hanımcık, kontrollü bir haliniz var.Değişik karakterlerim var aslında. O da onlardan biri. Hepsini yaşıyorum. İçimde bir ateş var (gülüyor). Röportaj ve televizyon programlarında bunu ne kadar görebiliyor insanlar bilmiyorum ama içimde bir ateş var. Konserlerde gelip, o ateşi görebilirler.
- Eylem kendisinin yüzde kaçını kullandı şu ana kadar?Yok daha kullanmadım. Daha fazla dayanamıyorum. Bir eylem yapma zamanı geldi sanırım (gülüyor).
- Hep hanım hanımcık, kontrollü bir haliniz var.Değişik karakterlerim var aslında. O da onlardan biri. Hepsini yaşıyorum. İçimde bir ateş var (gülüyor). Röportaj ve televizyon programlarında bunu ne kadar görebiliyor insanlar bilmiyorum ama içimde bir ateş var. Konserlerde gelip, o ateşi görebilirler.
- Eylem kendisinin yüzde kaçını kullandı şu ana kadar?Yok daha kullanmadım. Daha fazla dayanamıyorum. Bir eylem yapma zamanı geldi sanırım (gülüyor).
HADİSE VE ATİYE İLE İLGİLENMİYORUM
- Şarkı söyleyip, dans eden sizin kulvarda Hadise ve Atiye var. Sizi o yarışın içine sokmak isteyenler oluyor mu? Öyle hesaplar yapmıyorum. Kendi işimi doğru yapayım, o bana yeter. Ancak benden böyle bir beklenti içinde olanlar var. Herkes kendine yakışanı yapsın bence. Kendimle yarış halindeyim.
- Yurtdışına hazırlık var o zaman.Evet ilk albümümde yer alan 'Turkish Delight' ve henüz yayınlanmamış 'I Can' ve 'Ashk' adlı İngilizce şarkılarım Avrupa'da piyasaya çıkacak. Hepsi için ayrı promosyon çalışmaları olacak. Aynı zamanda Türkiye'de de bu şarkılar olacak.
- Şarkı söyleyip, dans eden sizin kulvarda Hadise ve Atiye var. Sizi o yarışın içine sokmak isteyenler oluyor mu? Öyle hesaplar yapmıyorum. Kendi işimi doğru yapayım, o bana yeter. Ancak benden böyle bir beklenti içinde olanlar var. Herkes kendine yakışanı yapsın bence. Kendimle yarış halindeyim.
- Yurtdışına hazırlık var o zaman.Evet ilk albümümde yer alan 'Turkish Delight' ve henüz yayınlanmamış 'I Can' ve 'Ashk' adlı İngilizce şarkılarım Avrupa'da piyasaya çıkacak. Hepsi için ayrı promosyon çalışmaları olacak. Aynı zamanda Türkiye'de de bu şarkılar olacak.
Yorumlar