Serhat Tekin & Işın Karaca röportajı
Akşam Gazetesi Cumartesi eki
Playback yaparken bile detone oluyorlar
Işın Karaca, yeni albümünde bu kez arabesk değil, pop şarkıları söylüyor. 5,5 oktavlık sesi, zaman zaman ‘bağırıyor’ eleştirilerine yol açsa da Pavarotti örneğini veren Karaca, popüler olduğu için özel sayılan ‘kimilerinin’ detone seslerinden rahatsız! Işın Karaca, gazeteci Serhat Tekin'in sorularını yanıtladı.
SERHAT TEKİN
Işın Karaca, Türkiye’nin güçlü seslerinden biri... Yeni albümü ‘Her şey Aşktan’ı hazırlarken “Biraz da küçük şarkılar söyleyeyim” diyerek yola çıkmış. Aşkın acılı hallerine rastlayacağınız albümde, kariyerinin ilk yıllarındaki şarkılardan esintiler var. 18 yıl sonra yeniden anne olan Karaca ile şehrin kalabalığından ve magazinden uzak, orman içindeki evinde yeniden pop albüm yapmanın heyecanını, anneliğini ve aşkı konuştu.
- İki arabesk albüm yaptınız. Ve tekrar pop bir albümle karşımızdasınız. Adaptasyonda zorlandınız mı?
Repertuara Mia’ya hamileyken başladım. Zannediyordum ki doğum yapınca yeni bir üretim penceresi açılacak; yazacağım da çizeceğim de. Hiç öyle olmuyormuş meğer. Çıkmıyordu şarkı... Bu yüzden bu albümde hep ‘şarkıcı besteci’lerle çalışmaya karar verdim. Stüdyoya girince “Çok özlemişim. Bu ne özgürlük!” dedim. Çünkü arabesk söylerken belli nağmelere bağlı kalmak zorundaydım.
- Ekibi toplayıp, “Bana küçük şarkılar yapın” demişsiniz.
Işın Karaca, Türkiye’nin güçlü seslerinden biri... Yeni albümü ‘Her şey Aşktan’ı hazırlarken “Biraz da küçük şarkılar söyleyeyim” diyerek yola çıkmış. Aşkın acılı hallerine rastlayacağınız albümde, kariyerinin ilk yıllarındaki şarkılardan esintiler var. 18 yıl sonra yeniden anne olan Karaca ile şehrin kalabalığından ve magazinden uzak, orman içindeki evinde yeniden pop albüm yapmanın heyecanını, anneliğini ve aşkı konuştu.
- İki arabesk albüm yaptınız. Ve tekrar pop bir albümle karşımızdasınız. Adaptasyonda zorlandınız mı?
Repertuara Mia’ya hamileyken başladım. Zannediyordum ki doğum yapınca yeni bir üretim penceresi açılacak; yazacağım da çizeceğim de. Hiç öyle olmuyormuş meğer. Çıkmıyordu şarkı... Bu yüzden bu albümde hep ‘şarkıcı besteci’lerle çalışmaya karar verdim. Stüdyoya girince “Çok özlemişim. Bu ne özgürlük!” dedim. Çünkü arabesk söylerken belli nağmelere bağlı kalmak zorundaydım.
- Ekibi toplayıp, “Bana küçük şarkılar yapın” demişsiniz.
Prodüktörüm ve aynı zamanda kardeşim olan Akın “Bağırma! Tamam 5,5 oktav ses var ama rica etsem bir şarkıda sadece birini kullanır mısın?” dedi (gülüyor). Şu ‘bağırma’ lafından nefret ediyorum. Sonuçta sesimin gücünün farkındayım. ‘Adresler Değişti’ isimli şarkı çıktı ortaya. Şarkının tonlarını indirdik. Çıkabildiğim yerlere çıkmamaya karar verdim. Daha başka, daha olgun, daha sesimi az gösterdiğim şarkılar oldu bazıları. ‘Küçük’ derken yanlış anlaşılmasın; kolay dinlenilebilir şarkılardan bahsediyorum. Kariyerimde 20’nci senem, her gün yeni bir şey öğreniyorum.
NEFES ALAN MÜZİK
- Şarkıların tamamında akustik, canlı enstrümanlar kullanmışsınız. Teknolojiye bulaşmak istemiyor musunuz?
Nefes alan müzik yapıyorum; sanal, plastik müzik değil! Teknoloji çok güzel; evet ama insanın bir şeyler katması lazım. Bir nefes, insan yüreği ve enerjisi gerekli. Nefes alan albümler hayatları boyunca kalıcı olup yaşar. Akustiğe en başından beri çok önem verdim. Popülarite için değil, müzikalite için yapıyorum albümlerimi.
- ‘Terbiyeli damar’ şarkılar da varmış bu albümde; ne demek bu?
Arabesk albümlerimden sonra hayata karşı başka bir pencerem açıldı. Benim için hep “Batı’ya dönük şarkıcı” dediler. Şarkıcı dediğin her şeye açık olmalı. Her müziği kabul etmeli. Her şeyi tatmalı. Türk halkı olarak bizi vuran, içimizi burkan sözler olması gerekiyor. ‘Helal Olsun’ ve ‘Zaman’ böyle şarkılar oldu. Arabesk söylerken yüreğimi burkan cümleleri bu şarkılara da taşımak istedim. Bu yüzden ‘terbiyeli damar’ şarkılar var.
- Albüm epey acılı o zaman…
Çok acı (gülüyor). Albüm yaparken, zor bir dönemimdi. Yeni doğum yapmıştım. Arkasından babamı kaybettim. Hayatı çok sorguladığım bir dönemdi. Yaşam ve ölümü tartıyordum. Haliyle içimdeki fırtınalar şarkılara da değdi.
- “Aşkı yananlardan sor” diyorsunuz şarkınızda...
Aşkı lay lay lom yaşarken anlatamazsın ki. Sen orada aşkı değil, adamı anlatıyorsun (gülüyor). İnsan, aşkın sana bıraktığı izleri silmek için uğraşır. “Aşk acısı bilmem kaç günde geçer” diyor bazı doktorlar. Yok ya! Belki seni yarın unutacağım. Düşünsene, birinin seni unutuyor olması ne büyük korku! Acıyor hayat. Hep acımıştır. Geçmişe bakın, en kötü ilişkiniz bile zaman aşımından sonra, yüzünüze tatlı bir tebessüm bırakabilir. Aşk; yaşanırken çok tatlıdır. Adamın kapında yatması, çiçeklerle gelmesi. Eee? Adam gitti. Ne yapacaksın (gülüyor)?- ‘Helal Olsun’ adlı şarkıda “Benim filmim vizyona girdi” diyorsunuz. Nasıl bir film?
Benim filmim oynuyor aslında (gülüyor). Dün koşturmalı bir gün sonrası, çift şeritli bir yoldan evime dönerken, karşıdan gelen araba direksiyonu üzerimize kırdı. O olay beni çok sarstı. “Hayatım film şeridi gibi gözümün önünden geçti” derler ya hani… Ölüm tek garantimizken, yaşamak için mücadele veriyoruz. Çok pesimist sanma beni. Anne-baba olduktan sonra yaşamak için mücadelen büyüyor. Para kazanmak, iyi bir gelecek kurmak değil. Sağlıklı ve iyi yaşamak, çocukların için orada olma savaşı seni güçlü kılıyor. Kolay şeyler yaşamıyorum. Bu işi yapmak zaten kafadan ‘çatlak’ olmayı gerektiriyor. Hepimizin oynadığı bir senaryo var. Filmim her türlü vizyonda.
- Son klibiniz ‘Seve Seve’de arabayla oraya buraya çarpıp aşk acısını çıkarıyorsunuz. İyi araba kullanıyorsunuz anlaşılan.
Gece, şehrin kirini örter. O saatlerde sokağa arabayla çıkmayı seviyordum. Klipte anlatmak istediğim şu: İnsan ilişkiden çıkınca perte çıkıyor mu? Çıkıyor! Bu kadar basit. Eşim, klibi izledikten sonra “Senin hiç bu halini görmemiştim” dedi. “Kork benden!” dedim.
AMAZON KADINIYIM
- İlk albümünüz ‘Anadilim Aşk’, ardından ‘İçinde Aşk Var’ ve şimdi yeni albüm ‘Her Şey Aşktan’… Sizin aşkınız nasıldır?
Kolay değildir diye tahmin ediyorum (gülüyor)… Birini sevmişsem, sonuna kadar mücadele ederim. Amazon bir tarafım vardır. Seviyorum da o halimi. Benim derdim aşk zaten. İnsanların da derdi aşk. Bu yüzden söylediğimiz şarkılarda aşk olmalı.
- Detone olanlara katlanamıyormuşsunuz…
Eskiden çok özel yetenekleri olan insanlar meşhur olurdu. Şimdi meşhur olan herkes özel sayılıyor. Radyoları dinlerken, kulağımı tırmalayan sesler duymak mecburiyetinde değilim. Biri güzel, popüler, yakışıklı diye onu dinlemek zorunda değilim. Sosyal medyada böyle bir mesaj yazdım, o sırada bir televizyon programında izlediğim arkadaşımın playback söylerken bile detone olmasından rahatsız oldum.
- Bu yorumunuzdan sonra “O da çok bağırıyor” dendi.
O zaman Bülent Ersoy, Sertab Erener, Ajda Pekkan, Zerrin Özer de mi bağırıyor? Pavarotti de mi bağırıyordu? Bu teknikle alakalı bir şey. Detone olmak bilinçsizce, şarkı söyleyememektir! Bu kadar basit!
- Siz hiç detone olmadınız mı?
Hayatımda çok olmamıştır, çok şükür. Detonelik bağırmakla alakalı bir şey değil…
- İlk albümünüz ‘Anadilim Aşk’, ardından ‘İçinde Aşk Var’ ve şimdi yeni albüm ‘Her Şey Aşktan’… Sizin aşkınız nasıldır?
Kolay değildir diye tahmin ediyorum (gülüyor)… Birini sevmişsem, sonuna kadar mücadele ederim. Amazon bir tarafım vardır. Seviyorum da o halimi. Benim derdim aşk zaten. İnsanların da derdi aşk. Bu yüzden söylediğimiz şarkılarda aşk olmalı.
- Detone olanlara katlanamıyormuşsunuz…
Eskiden çok özel yetenekleri olan insanlar meşhur olurdu. Şimdi meşhur olan herkes özel sayılıyor. Radyoları dinlerken, kulağımı tırmalayan sesler duymak mecburiyetinde değilim. Biri güzel, popüler, yakışıklı diye onu dinlemek zorunda değilim. Sosyal medyada böyle bir mesaj yazdım, o sırada bir televizyon programında izlediğim arkadaşımın playback söylerken bile detone olmasından rahatsız oldum.
- Bu yorumunuzdan sonra “O da çok bağırıyor” dendi.
O zaman Bülent Ersoy, Sertab Erener, Ajda Pekkan, Zerrin Özer de mi bağırıyor? Pavarotti de mi bağırıyordu? Bu teknikle alakalı bir şey. Detone olmak bilinçsizce, şarkı söyleyememektir! Bu kadar basit!
- Siz hiç detone olmadınız mı?
Hayatımda çok olmamıştır, çok şükür. Detonelik bağırmakla alakalı bir şey değil…
Yorumlar