Serhat Tekin & Özgür Aras röportajı
AKŞAM gazetesi Cumartesi eki.
Özgür Aras, 1993’ten beri birçok yıldızın basın danışmanı, menajeri ve hatta kara kutusu. Elbette kendi turuncu, adı kara o kutuyu açamadık ama bazı sırları öğrendik; bakın en çalışkan, en tembel, en yetenekli, en hırslı ünlüler kim? Özgür Aras, gazeteci Serhat Tekin'in sorularını yanıtladı.
Ne iyi bir şarkı ne de albüme sahip olmak yeterli günümüzde. Popüler bir şarkıcı olmanın, yapılan albümü-şarkıları iyi bir şekilde tanıtmak, kitlelerle buluşturmak, yapılan işi doğru pazarlamak gibi formülleri de var. 20 yıl önce Zerrin Özer’le piyasaya giren Özgür Aras işte tam da bu bahsettiğimiz işi yapıyor. İletişim danışmanlığı, halkla ilişkiler. ‘Menajer’, ‘Basın danışmanı’ gibi sıfatlara karşı. Yapılan işin hiç de basit olmadığını anlatıyor. 20 yıl bu dünyanın içinde sayısız şarkıcıyla çalışan Aras, aslında bir kara kutu. Ağzını açmaya yanaşmıyor; doğrusu onu işinde başarılı kılan özelliklerinden biri de bu.
n Piyasada tam 20 yıl. Nasıl bu kadar uzun kalabildiniz?
Bütün hayalim bir bakanın ve milletvekilinin özel kalem müdürü olmaktı ama Zerrin Özer’le Bodrum’da karşılaşmam başka kapılar açtı. 15’imdeydim. O yaşta iş hayatı, İstanbul’da tek başına yaşamak, zorluydu... A lkışına ortak olduğum hayatlar, başarılar, hayatıma girenler, acı tatlı paylaşımlar, kayıplar oldu. En çok o kayıplar beni derinden üzmüş. Bunu yeni fark ettim.
BUGÜNLERE PLANLI GELDİM
- Bu kadar yol alacağınızı düşünmüş müydünüz?
Hepsini planladım. Pazarlama, iletişim, kriz yönetimi... Kazandığım bütün paralarla workshopları, kitapları, iletişimcileri takip etmeye çalıştım. Kendimi hep farklı konumlandırdım. Herkes albüm kartonetine ‘Menajer’, ‘Basın danışmanı’ yazdırırken, ben ‘Halkla ilişkiler’, ‘Yapım koordinatörü’ yazdırdım. Sonra ‘İletişim danışmanı’ dedirttim. Mesleğimi destekleyici işler yaptım. Radyo, televizyon programı, gazetelere röportajlar, köşe yazıları, kitap. Şimdi bir de dükkân açtım. İnsanlar bunları neden yaptığımı anlamadı. Şöhret olmaya çalıştığımı düşündüler. Aslında asıl işimi desteklemek içindi bunlar.
- “Ben de bir albüm yapayım” dediğiniz olmadı mı?
Çok söylediler ama benim öyle bir isteğim hiçbir zaman olmadı. Olsaydı yapardım. Kendimi de çok iyi pazarlardım. Ama o kalabalıklar, o koşturmalar bana göre değil. Çok yırtığımdır ama yeri geldiğinde utangaç yanım da vardır. İnsanlarla çok çabuk kaynaşamam. Snob dururum bu yüzden.
- Kolay bir iş mi bu yaptığınız?
Değil. Bir çevre gerekiyor. Sanatçıların abileri, ablaları, teyzeleri yapıyor basın işlerini, menajerliklerini. Bunu iyi yapanlar da var ama böyle olmaz bu iş. Kriz bileceksin. Strateji bileceksin. Basınla diyaloğun olacak. Tarafsız olacaksın en önemlisi. Yapılan işten yüzde gitmesin diye yapılan işler var. Bu böyle olmamalı.
- “Tutmaz” denilen kişileri, parlatıp başarılı hale getirdiğiniz oldu mu?
Yok. Allah bana hep düzgün isimler yolladı. Zerrin Özer’le çıktım ben bu yola. Ardından Tarkan ve Yonca Evcimik girdi hayatıma. 90’lı yıllar. Düşünebiliyor musunuz? Hep başarılı isimler. İçime almadığım, hissetmediğim kimseyle bir şey yapamam. Emek harcamadığım, çalışmadığım hiçbir iş tutmaz. İnandığım bir iş için çok çalışıp yaratırım.
- Peki, görüyor musunuz yetersiz ama başarılı olan, iş yapan şarkıcılar?
Böyle olanlar var. Paketleme işi bu. Uzun süreli başarı olmasına gerek yok bu işlerde. Popcorn gibi. Patlıyor, yerine yenisi geliyor. Şov işi yani. İyi yapan devam ettiriyor. Sesi olanlar ayrı tabii.
- Çalıştığınız bütün isimler size teslim mi olur, yoksa zıtlaşmalar yaşanır mı?
Olmaz olur mu? Onlar olmazsa adrenalin olmaz. El elden üstündür. Orta yolu bulabilmek önemli. “Bana teslim ol! Her şeyi ben biliyorum!” diyemezsin ki. Her geçen gün yeni şeyler öğreniyorum.
- Kimler sizi zorladı çalışırken?
Zorlamak değil de prensiplerine hayran kaldığım Seda Sayan ve Gülben Ergen’dir. Azimlerini, disiplinli olmalarını severim.
n Piyasada tam 20 yıl. Nasıl bu kadar uzun kalabildiniz?
Bütün hayalim bir bakanın ve milletvekilinin özel kalem müdürü olmaktı ama Zerrin Özer’le Bodrum’da karşılaşmam başka kapılar açtı. 15’imdeydim. O yaşta iş hayatı, İstanbul’da tek başına yaşamak, zorluydu... A lkışına ortak olduğum hayatlar, başarılar, hayatıma girenler, acı tatlı paylaşımlar, kayıplar oldu. En çok o kayıplar beni derinden üzmüş. Bunu yeni fark ettim.
BUGÜNLERE PLANLI GELDİM
- Bu kadar yol alacağınızı düşünmüş müydünüz?
Hepsini planladım. Pazarlama, iletişim, kriz yönetimi... Kazandığım bütün paralarla workshopları, kitapları, iletişimcileri takip etmeye çalıştım. Kendimi hep farklı konumlandırdım. Herkes albüm kartonetine ‘Menajer’, ‘Basın danışmanı’ yazdırırken, ben ‘Halkla ilişkiler’, ‘Yapım koordinatörü’ yazdırdım. Sonra ‘İletişim danışmanı’ dedirttim. Mesleğimi destekleyici işler yaptım. Radyo, televizyon programı, gazetelere röportajlar, köşe yazıları, kitap. Şimdi bir de dükkân açtım. İnsanlar bunları neden yaptığımı anlamadı. Şöhret olmaya çalıştığımı düşündüler. Aslında asıl işimi desteklemek içindi bunlar.
- “Ben de bir albüm yapayım” dediğiniz olmadı mı?
Çok söylediler ama benim öyle bir isteğim hiçbir zaman olmadı. Olsaydı yapardım. Kendimi de çok iyi pazarlardım. Ama o kalabalıklar, o koşturmalar bana göre değil. Çok yırtığımdır ama yeri geldiğinde utangaç yanım da vardır. İnsanlarla çok çabuk kaynaşamam. Snob dururum bu yüzden.
- Kolay bir iş mi bu yaptığınız?
Değil. Bir çevre gerekiyor. Sanatçıların abileri, ablaları, teyzeleri yapıyor basın işlerini, menajerliklerini. Bunu iyi yapanlar da var ama böyle olmaz bu iş. Kriz bileceksin. Strateji bileceksin. Basınla diyaloğun olacak. Tarafsız olacaksın en önemlisi. Yapılan işten yüzde gitmesin diye yapılan işler var. Bu böyle olmamalı.
- “Tutmaz” denilen kişileri, parlatıp başarılı hale getirdiğiniz oldu mu?
Yok. Allah bana hep düzgün isimler yolladı. Zerrin Özer’le çıktım ben bu yola. Ardından Tarkan ve Yonca Evcimik girdi hayatıma. 90’lı yıllar. Düşünebiliyor musunuz? Hep başarılı isimler. İçime almadığım, hissetmediğim kimseyle bir şey yapamam. Emek harcamadığım, çalışmadığım hiçbir iş tutmaz. İnandığım bir iş için çok çalışıp yaratırım.
- Peki, görüyor musunuz yetersiz ama başarılı olan, iş yapan şarkıcılar?
Böyle olanlar var. Paketleme işi bu. Uzun süreli başarı olmasına gerek yok bu işlerde. Popcorn gibi. Patlıyor, yerine yenisi geliyor. Şov işi yani. İyi yapan devam ettiriyor. Sesi olanlar ayrı tabii.
- Çalıştığınız bütün isimler size teslim mi olur, yoksa zıtlaşmalar yaşanır mı?
Olmaz olur mu? Onlar olmazsa adrenalin olmaz. El elden üstündür. Orta yolu bulabilmek önemli. “Bana teslim ol! Her şeyi ben biliyorum!” diyemezsin ki. Her geçen gün yeni şeyler öğreniyorum.
- Kimler sizi zorladı çalışırken?
Zorlamak değil de prensiplerine hayran kaldığım Seda Sayan ve Gülben Ergen’dir. Azimlerini, disiplinli olmalarını severim.
- 90’lı yıllarda başladınız, şimdi 2013. Değişen neler oldu?
Starlık kavramı değişti. 90’lardaki şaşaalı günler, ulaşılmazlık yok. Sanatçıların da tutumları değişti. O zamanlar daha starken, şimdilerde aradaki saygı, sevgi dokunulmazlığını yok ettiler. 90’lardan bu yana bu yüzden star çıkmadı.
ÜNLÜLERLE İLGİLİ KİTAP YAZIYORUM
- Dışarıdan bakıp şarkıcılara bir eleştiri yapabilir misiniz?
Birçok şarkıcıyla röportaj yapıyorsun ve tanıyorsun. Lütfen bana söyle; hepsi başka bir dünyada yaşamıyor mu? Hiç olmadıkları, bulunmadıkları bir konumda zannediyorlar kendilerini. Herkes star! Herkes milyonlar satıyor! Herkesin peşinden milyonlar koşuyor! Böyle bir şey yok. Bazıları anlatıyor. “Ben mi bu piyasada yaşamıyorum” diyorum. Herkesin bir hayal dünyası var. Kimseyi beğenmezler.
- Bu dünyanın kara kutusu diyebilir miyiz size?
1993’ten bu yana Türkiye’nin en merak edilen, en konuşulan isimleriyle bir hayatı paylaştım. Gözümün önünde birçok olay cereyan etti. Konuşmalar, şahit olduğum durumlar... İş konusunda kavgalarımız, küskünlükler olabilir. Ama bilirler ki ben onlar hakkında ağzımı açmam.
- Böyle konuşup, 5 sene sonra kitap yazmayın ama...
Geçmişime, anılarıma ihanet olur bu. Geçmişine ihanet edenlere bak şimdi neredeler. 5 kitabım çıktı. Her defasında “Ünlülerle ilgili bir şey yazdın mı?” diye sordular. Şimdi ünlülerle ilgili bir kitap yazıyorum. Hepsinin ortak özellikleri var.
20 yıldır gözlemlediğim ortak özellikleri yazıyorum. Çok eğleneceğiz.
- İsim vererek mi yazacaksınız?
İsim yazmayacağım. İsim yazsam kitap daha çok satar. Ama ben rahat uyumak isterim. Bu yüzden buna gerek yok.
- Ağır değil mi bu kadar farklı hayatı sırtlanmak, ortak olmak?
Tabii ağır. Kalbimin bir yanı hep kırık. Ölümler, yaşananlar, bazen ifade edememek, anlatamamak hep üzmüş beni..
- “Kriz yönetimi bende olsa” dediğiniz isim var mı şu aralar?
Var, evet. Çağatay Ulusoy. Uyuşturucuyla ilgili gözaltına alındığında o krizi ben yönetmek isterdim. Onun için güzel şeyler planlıyor olurdum..
- Teklif mi beklersiniz, siz mi gidersiniz peki?
Öyle bir şey olursa gider, “Ben seninle çalışmak istiyorum” derim. Nurseli İdiz’e ben teklif ettim çalışmayı. Alaçatı görüntüleri çıktığında, Bodrum’daydım. Gazeteleri okuyunca içim burkuldu. Türkiye’nin en iyi oyuncularından biri. Telefon açıp “Ben sizin için bir şey yapmak istiyorum” dedim.
- Artık yeni bir ilgi alanınız daha var; oyuncular? Neler yapacaksınız?
Ekin Türkmen ile anlaştım. Onun oyunculuk alanında tüm iletişimini yürüteceğim. Elektriğimiz tuttu. Çok iyi bir yol arkadaşlığı yapacağız birbirimize.
İŞİMİN STARIYIM
- Hiç ihanete uğradınız mı?
Bu piyasada var olmak için üstüne basacaksın. Ben bunları yaşadım. Umduğumu bulamadığım, sonrasında kısa dönemli üzüldüğüm durumlar oldu. Bu işi yapıyorsan bunlar hep olacak. Çocukken sinirlenip tepki gösteriyordum. Şimdi “Yolu açık olsun” diyorum. Tek söyleyeceğim; “Bendeki duygu konforunu hiç kimsede bulamazlar.”
- Şimdilerde basın danışmanlarına ulaşmak daha zor. Buna ne diyorsunuz?
Yaptığın iş iletişim, sana ulaşamamak olur mu? Bana bir şarkıcı “Sen stardan daha starsın” demişti. İşinin starı olmak ayrı, starı oynamak ayrı. Ben işimin starıyım.
İŞİMİN STARIYIM
- Hiç ihanete uğradınız mı?
Bu piyasada var olmak için üstüne basacaksın. Ben bunları yaşadım. Umduğumu bulamadığım, sonrasında kısa dönemli üzüldüğüm durumlar oldu. Bu işi yapıyorsan bunlar hep olacak. Çocukken sinirlenip tepki gösteriyordum. Şimdi “Yolu açık olsun” diyorum. Tek söyleyeceğim; “Bendeki duygu konforunu hiç kimsede bulamazlar.”
- Şimdilerde basın danışmanlarına ulaşmak daha zor. Buna ne diyorsunuz?
Yaptığın iş iletişim, sana ulaşamamak olur mu? Bana bir şarkıcı “Sen stardan daha starsın” demişti. İşinin starı olmak ayrı, starı oynamak ayrı. Ben işimin starıyım.
20 YILDA STARLARDAN NELER ÖĞRENDİM?
l Ne zaman bonkör, ne zaman cimri olacaklarını anlayamazsınız.
l Onları en önemli anlarda yanınızda göremezsiniz,
l Hüzünlerini tek yaşar, sevinçlerini paylaşmayı severler.
l Hiçbir şeyi unutmazlar. İyiliği de kötülüğü de...
l Emirle yönetilmez, söylenenleri hemen kabul etmezler.
l Birileriyle kıyaslanmaktan hoşlanmazlar.
l Ne zaman, neden vazgeçebileceklerini anlamazsınız.
l Onlar için imkansız yoktur.
l Günün her saati çalışırlar, onlar çalıştığı ve düşündüğü için, siz de düşünün ve onların istediği her saat çalışın isterler.
l Sürekli bir şüphe içindedirler. En yakınlarından bile şüphe duyarlar.
l Hızlı yol almak isterler.
l Hayatlarında daimi insan yoktur. İnsanlar onların yanında geçicidir.
l Ne zaman bonkör, ne zaman cimri olacaklarını anlayamazsınız.
l Onları en önemli anlarda yanınızda göremezsiniz,
l Hüzünlerini tek yaşar, sevinçlerini paylaşmayı severler.
l Hiçbir şeyi unutmazlar. İyiliği de kötülüğü de...
l Emirle yönetilmez, söylenenleri hemen kabul etmezler.
l Birileriyle kıyaslanmaktan hoşlanmazlar.
l Ne zaman, neden vazgeçebileceklerini anlamazsınız.
l Onlar için imkansız yoktur.
l Günün her saati çalışırlar, onlar çalıştığı ve düşündüğü için, siz de düşünün ve onların istediği her saat çalışın isterler.
l Sürekli bir şüphe içindedirler. En yakınlarından bile şüphe duyarlar.
l Hızlı yol almak isterler.
l Hayatlarında daimi insan yoktur. İnsanlar onların yanında geçicidir.
TÜRK STARLARIN ‘EN’LERİ EN ÇALIŞKAN
Gülben Ergen, çok çalışır çaba harcar, söz dinler.
EN TEMBEL
Seren Serengil, biraz işine eğilse daha çok başarılı olur.
BASIN İŞİNİ EN İYİ YÜRÜTEN
Hülya Avşar, kendi gündemini kendi belirler. Hülya Haber Ajansı.
İLERİDE ÇOK BAŞARILI OLACAK
Kıvanç Tatlıtuğ, şu an çok başarılı ama ileride daha da başarılı olacak…
Ve Gülşen, yazdığı sözlerle yaptığı bestelerle yeri çok ayrı.
Gülben Ergen, çok çalışır çaba harcar, söz dinler.
EN TEMBEL
Seren Serengil, biraz işine eğilse daha çok başarılı olur.
BASIN İŞİNİ EN İYİ YÜRÜTEN
Hülya Avşar, kendi gündemini kendi belirler. Hülya Haber Ajansı.
İLERİDE ÇOK BAŞARILI OLACAK
Kıvanç Tatlıtuğ, şu an çok başarılı ama ileride daha da başarılı olacak…
Ve Gülşen, yazdığı sözlerle yaptığı bestelerle yeri çok ayrı.
Yorumlar