Ana içeriğe atla

Serhat Tekin & Doğukan Manço röportajı

Serhat Tekin & Doğukan Manço röportajı

Babam ölünce psikolojik bir survivor yaşadık...
Doğukan Manço, ‘Survivor’ yarışmasından sonraki hayatını, projelerini, babası Barış Manço’yu ve ekim ayında çıkaracağı single’ı anlattı. Babasından müzik sevgisi ve bilgisini miras alan Doğukan, şarkı söyleme konusunda yeteneği olmadığını söylerken, onu artık daha fazla ekranda göreceğimiz projeleri olduğunu müjdeledi… Doğukan Mançok, gazeteci Serhat Tekin'in sorularını yanıtladı.


- “Ne işim var burada? Tekrar adaya dönsem keşke!” dediğiniz oldu mu? 
Gerçekten bunu söylemek istedim! En azından içimden söyledim (gülüyor).  Şehir hayatına kıyaslayacak olursanız, orada daha vahşi yaşadım ama o tecrübe insan doğasına daha yakın, daha gerçekti ve ben bunu sevdim. Gelince birçok yaşam şartı yapay ve kolay geldi.  
- Nasıl bir tempo içine girdiniz? Saşırdığınız, beklemediğiniz iş teklifleri aldınız mı? 
En büyük fark, insanların artık beni karakterimle tanıyor olmasıydı. Düşünsenize herkes nasıl bir insan olduğunuzu biliyor ve arkadaşı gibi davranmaktan çekinmiyor, ama siz o kişiyi tanımıyorsunuz. Bundan hiç bir çekincem yok, aksine hoşuma da gidiyor. Sıkça, mesleğim olan DJ performanslarına yönelik teklifler alıyorum. Otomobil yarışçısı olarak değişik aktivitelerde şovlar yapmaya davet ediliyorum. En yeni olduğum konu, oyunculuk. İzleyiciler beni ekranda görmeye devam etmek istiyor... Bunlar beni çok heyecanlandırıyor.
- Bir single projeniz varmış yarışma öncesi... 
Daha önce de single çıkardım. Bir Barış Manço şarkısına yapılmış cover’dı. Hayır şarkı söylemedim ve söylemeyeceğim (gülüyor)! DJ ve aranjör olarak müziğin mutfağını, ön tarafa taşıyoruz. Yeni şarkı için çalışıyoruz. Ben, Ozan Çolakoğlu ve şimdilik sürpriz olan bir şarkıcıyla üç ayaklı bir iş hazırlıyoruz. Yepyeni bir şarkı; sanırım ekim gibi çıkmış olacak.
- Şarkı söylememeye kesin kararlı mısınız? 
İnsan, yapabildiği işi yapmalı. Şarkı söylemeyi başaramıyorum. Bazen, ruh halime göre güzel sözler çıkartırım ama bunları derleyip şarkı sözü haline getirmeyi de düşünmedim. Evet, belki bir gün şarkı sözü yazarım ama söylemeyi o zaman da düşünmüyor olacağım. Söylesem bile benim sesimi duymak isteyecek kişilerin olacağını sanmıyorum (gülüyor).
- Türk pop müziğiyle aranız nasıl?
Çok güzel işler çıkıyor. Eski ya da yeni bazı işlerin hem orijinal, hem remikslenmis hem de yeniden aranje edilmiş versiyonlarını dinlemekten de çalmaktan da keyif alıyorum. Hayko Cepkin’i de çok beğenerek dinlerim.
- DJ olarak, ‘playlist’inizde hangi şarkılar var?
Aslında büyük oranda ‘tech house’ ağırlıklı parçalardan oluşan bir playlistim var. Ama sadece bu parçaları çalabildiğim etkinlik az. O yüzden gündemi bilerek kendi tarzıma uyarladığım şarkıları da katarak herkesin mutlu olacağı bir play list ile set başına geçiyorum. 
- Babanız yaşasaydı, şu an nasıl işler yapardı?
Babam, öncüydü. Genelde ilkleri o yapar ve başarıya ulaşırdı. Eğer bu gün yaşıyor olsaydı emin olun en yeniyi ve en iyiyi yine yapıyor olurdu.
- Büyük bir soyadı taşıyorsunuz. Ağırlığını hissettiğiniz oluyor mu?
Elbette ve o sorumluluk hem bende hem Batıkan’da kendimizi bildik bileli var. Bu otomatik oluşan bir kontrol sistemi. 14 senedir babamın adını yaşatmak üzere birçok anma etkinliklerine ve sosyal sorumluluk projelerine adadım kendimi. Her daim yapabileceğimin en iyisini yapmaya çalıştım. Artık insanların beklentilerinin altından kalkabilmek için babamla ilgili sorumlulukları başkalarıyla da paylaşarak yapıyorum. Sonuçta bizim babamız da olsa bir yandan da Türkiye’ye mal olmuş,  Dünya’nın tanıdığı, kültürel bir değer Barış Manço. Ona sahip çıkmak sadece ailesinin değil, hepimizin görevi. 
- ‘Survivor’a katılmadan önce de aslında kendi hayatınızın ‘survivor’ı olmuşsunuz...
Ailemden uzakta, uzun süre yurtdışında yaşadım. İnsan, ister istemez her türlü zorluğa ve özleme katlanmayı öğreniyor. O, en zoru. Her koşulda ayakta kalıp okulu bitirip dönme kararı almam, babamı kaybettikten sonra ailece sıkı sıkıya bağlanıp her sıkıntıyı aşmamız bizim için yeterince psikolojik bir survivor’dı. 
- ‘Tribute’ albümler ülkemizde çok ilgi görüyor. Bir Barış Manço albümü yapacak mısınız?
Bu tip bir albümü, 2001 yılında ‘Yüreğimdeki Barış Şarkıları’ adıyla ve çok iyi bir kadroyla yaptık. Ama bu tarz albümlere sizin de dediğiniz gibi ilgi yeni artmaya başladı. Yine bu tip bir albüm gündemimizde yok ama neden olmasın? Biz, şimdi bu şarkıları konserlerle yaşatmaya devam edeceğiz.  Yine içinde farklı tarzlarda sanatçılar olacak ama albümde değil, sahnede bir araya gelecekler.
- ‘Bir koltukta çok karpuz’ taşıyorsunuz… Yapmaktan en çok hoşlandığınız hangisi?
Babam da annem de çok yönlü insanlardır. Böyle gördüm, böyle geliştim. Hayatımda sırasıyla babamla ilgili projeler yanı sıra mesleğim olan DJ’lik, hobim olan otomobil yarışları ve birtakım ekran önü projeleri var. Gücüm yettiği sürece yapabildiğimi yapıp bir kere geldiğim bu hayattan zevk almaya çalışıyorum. 

BABAM YAŞASAYDI BU KADAR GÜÇLÜ OLAMAZDIM...
- Babanızı hangi durumlarda arıyorsunuz?
Kafam çok karışıp iki cevap arasında kaldığımda; beğendiğim bir müziği dinletip fikir almak istediğimde; otomobille yarışırken ‘beni izleyecek manevi destek verecek biri olsa’ dediğimde; ‘bekâr zamanımda’ kızlarla ilgili danışmak istediğimde; yatırım yapıp para kazanmak için fikir danışmak istediğimde… Kısacası baba-oğul ilişkisine ihtiyaç olduğu her saniyede...
- Yaşasaydı şu anki hayatınızın başka olacağını düşünüyor musunuz? 
Kesinlikle. Babam, ‘koruyucu melek’ olurdu. Ben de hayata karşı daha güçsüz olurdum. Ama o güçle mesleki yönde çok daha fazla yol kat etmiş olurdum. Bir babanın oğluna fabrikasını devretmesi gibi bir durum olurdu tabiri caizse. Benim gururla taşıdığım inanılmaz büyük manevi bir mirasım var.
- En sevdiğiniz şarkısı hangisi?
Genelde ruh halime göre değişiyor. Şu ara, ‘Sarı Çizmeli Mehmet Ağa’ ve ‘Lambaya Püf De’. 
OYUNCULUK YETENEĞİM VAR
- Bir film festivalinden oyunculuk ödülünüz de var... 
O filmi  ‘ne kadar kişi izler ki, beceremesem bile duyulmaz’ diye, kendimi denemek için kabul ettim. Yeteneğimin pek farkında değildim. Sonra bir baktım St. Tropez Uluslararası Film Festivali’nde binlerce filmden en iyi aktör dalında son 5’e kalmışım. Ödül almadım ama son 5’e kaldığım isimlere bakınca bende bir şeyler olduğunu anladım (gülüyor).  Önce şaşırdım ve daha da çok heyecanlandım. Sanırım artık televizyon ve sinemada daha çok rol almak istiyorum; bunun için çalışmaya başladım.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Serhat Tekin & Deniz Erten röportajı

Serhat Tekin & Deniz Erten röportajı. Akşam Pazar eki. Hit olacak şarkılar ondan sorulur Liste başı olma garantili şarkılarını müzik dünyasının yakından takip ettiği Deniz Erten, son yılların en popüler şarkıları 'Aşk Kaç Beden Giyer', 'Rota', 'Seyyah', 'Melek', 'Aşkistan'ın söz yazarı. Adını yakın zamanda yurtdışında da duyuracak olan, şarkılarında kelimelerle dans eden Erten'i takdimimizdir. Deniz Erten, gazeteci Serhat Tekin'in sorularını yanıtladı. Deniz Erten adını ilk kez duymuş olabilirsiniz ancak müzik dünyası ve albüm kartoneti okuma alışkanlığı olan müzik dinleyicisi onu iyi tanıyor. 'Aşk Kaç Beden Giyer', 'Rota', 'Seyyah', 'Melek', 'Aşkistan', 'Geri Dönüş Olsa' gibi hit olmuş şarkıların söz yazarı. Muhtemelen şu sıralar sevdiğiniz şarkılardan bir tanesi Deniz Erten imzası taşıyordur. Erten'in müzik dünyasındaki mazisi çok da eski değil ancak o, kısa zam...

Serhat Tekin & Sıla Gençoğlu röportajı

Serhat Tekin & Sıla Gençoğlu röportajı Bana soğuk derler ama aslında laubaliliği sevmem! Sıla, yeni albümü 'Vaveyla' ile içine attıklarını şimdi bağırıyor. 'Çığlık' anlamına gelen 'Vaveyla' için 'Biraz öfkeli, biraz da mutlu bir çığlık' diyen Sıla, gazeteci Serhat Tekin ile yeni şarkılarını, değişen müziğini ve hayatı konuştu. Sıla 2007'de çıkardığı ilk albümünden bu yana birlikte çalıştığı aynı zamanda yol arkadaşı da olan müzisyen Efe Bahadır'la yaptı yeni albümü 'Vaveyla'yı. Bu defa şarkılarını dinleyenlerin daha uzun mesai harcamasını istiyor sanki. Kendi de hissettiğimiz bu farklılığı dile getiriyor ve 'Yeter, diye bağırdığım bir dönemin çalışması' diyor. Biz de Sıla'nın isyanının nedenini, bunun müziğe nasıl dönüştüğünü anlamaya çalışıyoruz... - Vaveyla nasıl bir çığlık?  Biraz öfkeli, biraz da mutlu... Bundan önceki albümüm içe dönük bir bağırıştı. İnsan zaman içinde bazen içe dönüp, duvarlarla konuşmak ...

Serhat Tekin & Demet Akalın röportajı

         Serhat Tekin & Demet Akalın röportajı AKSAM GAZETESI CUMARTESI EKI. Giderli kadın: Demet Akalın Demet Akalın'ın 'Giderli 16' adlı yeni albümünde tahmin edin kaç şarkı var? Yanıt 16! Kariyerinde 16 yılı geride bırakan Akalın, 'Mutlu olsanız da giderin dozu azalmasın' diyor. Demet Akalın gazeteci Serhat Tekin'in sorularına dobra cevaplar verdi. Demet Akalın müzik kariyerinde     16 yılı geride bıraktı. Bu yıllar içinde söylediği şarkıların büyük çoğunluğunun ortak özelliği 'giderli' olmasıydı. Peki ne anlama geliyor bu? Yani 'Kapı açık arkanı dön ve çık, istenmiyorsun artık!' demenin günümüzdeki kısa adı mı? Artık ayrılanlar, eller havada 'Sevgilimi koluma takarım, Bebek'te 3-5 tur atarım' diyor eski sevgiliye. En azından Demet Akalın bu yolu tercih ediyor, ettiriyor. Görünen o ki seçtiği bu yolla da hedefi hep 12'den vuruyor. 'Kimse 'Ben dinlemem' demesin. Herkesin dinlediği giderli şarkı vardır...