Ana içeriğe atla

Serhat Tekin & Ayşegül Aldinç Röportajı


Serhat Tekin & Ayşegül Aldinç Röportajı

26 Haziran 2011 

Ayşegül Aldinç benim için bambaşka yerdedir. Onunla Haziran ayında yaptığım röportajda bir kez daha anladım ki bu kadını sevmekte dibine kadar haklıymışım. O gün röportaj bitmesine rağmen bizim muhabbetimiz uzunca bir süre sürmüştü. Aklımda kalan sadece sohbeti değil bir de o muhteşem peynirli börek ve kekiydi. O zamanlar şimdi çok başarılı bir proje olan 'Pis Yedili'nin karar aşamasındaydı. Şimdi sırada yeni şarkıları var. Ayşegül anlatılmaz yaşanır. 

İyi kötü ne varsa, alayını yaşamamız gerekiyor


Ayşegül Aldinç yeni single çalışması 'Li lal lal la la' ile yeniden müzikseverlere göz kırpıyor. Aldinç ile yeni şarkısı, bitip tükenmeyen 'photoshop' iddiaları, müzik hayatı ve ilişkiler üzerine gazeteci Serhat Tekin'in sorularını yanıtladı.
Ayşegül Aldinç, Sezen Aksu imzalı şarkısı 'Li lal lal la la' ile tekrar aramızda. Cihangir'deki evinde buluşmaya gidip karşımda görür görmez 'Bu röportajı, soruları unutmadan nasıl bitiririm?' diye düşünmekten kendimi alamadım. Enerjisi, tavrı ve duruşuyla sizi çabucak kontrol altına alan bir hali var. Aynı zamanda kusursuz bir ev sahibi olan Aldinç, 'Börek ye hadi! Çay iç! Kahveni soğutma!' diyerek ne derece ilgili olduğunu da göstermiş oldu. İstanbul'un şahane Boğaz manzarası eşliğinde sohbet ettiğim Ayşegül Aldinç, sorduğum tüm soruları kendine has üslubu ve mimikleriyle yanıtladı.
Yeni şarkısı, ilişkileri, sanat yaşamı, son zamanlarda hakkında yazılanlar üzerine keyifli ve hiç bitmesini istemediğim sohbetimizi bakalım beğenecek misiniz?
- Yeni single'ın hikayesi nedir?Bu şarkıyı bana Yaşar Gaga çaktırmadan getirdi ve dinletti Sezen'den habersiz. Ben de onlardan habersiz DMC Genel Müdürü Samsun Demir'e dinlettim. Öyle kendi kendimize heyecan yarattık. Bir albüm çalışması içindeyken böyle beklenmedik bir gelişme oldu özetle. Aslında bir buçuk ay önce çıkacaktı. Fakat bu işlerde evdeki hesabın çarşıya uymadığı durumlar olabiliyor. Haziran ortası çıkarabildik. Neşeli bir heyecanım var bu single ile ilgili.
TEDBİR KIYAMET!
- Sezen Aksu size özel şarkı mı yazıyor? 
Bana özel şarkı yazdığı da oldu. Daha önce verdiği 'Sorma' şarkısı için sonradan 'Ya çok güzel şarkıymış' diye hafiften söylenmişti. Fevkalade üretken, müthiş bir kadındır. Gönlü de bol. Sana kupon şarkı yaptığında tabii daha bir önemsiyorsun kendini... Ondan gelecek bir satır bile çok değerli hepimiz için.
- Şarkıda sevgiliyi ciddiye almayan matrak bir kadın var. Sevgilisinin ne mal olduğunu bilen bir kadın var her şeyden önce. Günümüzdeki bütün ilişkilerde herkes herkesin ne mal olduğunu biliyor neredeyse. Tedbir kıyamet yani. Belki bu yüzden, böyle durmadan 'şans deneme' modunda takılınıyor. Anneannelerimizin zamanından kalma mendil düşürmeler falan, neolitik çağ aşkları! Bu şartlarda o meşhur 'Adam gibi adam veya kadın gibi kadın' bulma ihtimali var mı sence? Bu şarkıda külyutmaz bir kadının durum değerlendirmesi var.
- Olaylara matrak yönünden de bakabilir misiniz? Her ilişki, süresi ne olursa olsun ciddiye alınmalı pratikte. 'Bu adam beni kazıklar' duygusuyla işe girersen, o adam seni kazıklar muhtemelen. Bu şarkıda mesela kadın adamın taktiğini görüyor. Ve o yoldan ilerliyor. İlişkilerde dram varsa bir taraf kaçar gider.  Hayat yeterince çetrefilli zaten. Bir keyfi paylaşmak için baş göz olmak tercih sebebi olmalı. Bir de dürüstlük tabii; uzun vadede para eder.
- Alttan alan taraf mısınızdır ?Hiç de öyle değilim (gülüyor ). Durduk yerde alttan almam. Denge çok önemlidir ilişkilerde. Sözüm dinlensin isterim ama bunu şımarıklık ya da mantıksızlık sınırlarına vardırmam. Nereye kadar şımarabilirsin? Fazla nazın aşık usandırdığı yer orasıdır işte. Kimse kimseye hele günümüzde o kadar tahammül etmez. Edemez.
- Kolay pes eder misiniz?Sadakatsizlik söz konusu olduğunda, idare edebileceğimi zannetmiyorum. 'Bugüne kadar başına öyle bir şey geldi mi' diye soracak olursan, 'Belki gelmiştir' derim ama kendi gözlerimle öyle bir şey görmedim ben. Anlatacak bir hikayem yok bununla ilgili. Sezgisel boyutta bu muhabbet bir yere gitmez diyerek kendimi çektiğim olmuştur.
- Şimdi baktığınızda farkınız ne ilişkilerinizde?Eskiden daha şımarıktım ilişkilerde. Şimdi ise daha tartarak konuşuyorum çoğunlukla. Akıl devreye girdi epey bir zamandır. 'Yaş' de, 'Olgunluk' de, ne dersen de. Dellendiğim de oluyor ama. O şımarıklık günümüzde para ediyor mu? Hiç sanmam. Alternatifler çoğaldı..
- Müzikten uzak kaldığınız 10 yıl boyunca  hep gözlemledim demişsiniz.Bir kere her şeyden önce oyuncu yanımı besliyorum gözlemleyerek. 13 yıl köşe yazarlığı yaptım. Bu da insanı besleyen bir süreç. Küçükken de böyleydim. Bu sonradan mesleğimi seçmeme, bu yönümü oyunculuğa aktarmama neden oldu. Ama şu anda gözlemlenen taraf benim. Şimdi beni yazıyorlar.
- Keşke ara vermeseydim dediniz mi?Keşkelerle vakit kaybetmemeyi öğrendim. Hayatımda uzun vadeli planlar yapmadım. 10 yıl uzun bir zaman kabul. O sırada kendimi öyle hissetmişim. Bazı müzisyenlerin sözünü yazıp, besteleyip, aranjesini yapmak, üstüne üstlük bir de söylemek gibi şansları mevcut. E, bunların stüdyoları da var. Gece bir vakit 'Uykum kaçtı, dur ben şu şarkının üstünden bir geçeyim' diyerek müdahale imkanları var. Yorumcu konumunda isen, milletin eşref saatini, takvimini beklemek zorundasın. Mesela bu single aksilikler yüzünden 1.5 ay gecikti. Bunu 10 şarkıya uyguladığını hesap et. Bir de üstüne benim gibi titiz bir insanı ekle.
SAMİMİYET ÖNEMLİ
- Hırslı mısınız?
Hırslı diyenler oldu. Hırslı kadın 10 yıl piyasayı bırakmaz ama di mi? Hırs kısa vadeli, nokta atışları yaptırır size. Bu kadar zaman sonra kabul görmeye devam ediyorsanız, yaptıklarınızla ilgileniliyorsa bu çok değerli bir şey.
- Kadın vokaller arasında yeriniz hep farklıydı sizin. Aynı yerde gibi durup ayrı bir yerdesiniz aslında. Güzel anlattın. Kulağıma ne güzel geldi. Samimiyet çok önemli. Günümüzde kendine bayılmak pek geçerli!  Bence pek marifet değil ama kendimi hep eleştiririm. Yaptığım hiçbir şeye 'Aa bu çok güzel oldu demem'. Hep daha iyisini yapabilir miydim duygusu bazen zarar veriyor.
- Geçmişte sahnede, fotoğraf çekimlerinde ve videolarınızda cüretkar kıyafetler giymişsiniz. O zamanlar bunlar çok konuşulmamış ve büyük tartışmalara neden olmamıştı. Günümüzde neden bunlar büyük olay oluyor sizce?Sadık takipçilerimin yanı sıra beni 'O Kız' single'ından itibaren yeni tanıyan yeni bir nesil var. Kariyerime dair önceki yıllarda bu cesarete rastladığımız doğru. Bugün popüler müzik temsilcisi kadın vokaller mayoyla sahneye çıktığında batıdaki örneklerle kıyaslanıyorlar. Google araştırması meraklısına yardımcı olur kanaatindeyim. Beni şimdi devrim sayılan bu kılıklarla görme ihtimalleri çok fazla, haberleri olsun. Şimdi neden bu kadar olay oluyor diye sorarsan 'Acaba daha mı tutucu olmaya başladık?' diye bir soruyla karşılık veririm.
Bu sohbet esnasında anladım ki, hayranları onu tekrar tekrar ilk günkü heyecanla kucaklıyorsa, bunun nedeni onun sadece güzelliği değil; samimiyeti, kendini gizlememesi, olduğu gibi olabilmesidir.

PHOTOSHOP'SUZ FOTOĞRAF OLMAZ
- Şu sıralar sizin canınızı sıkan soru nedir?Hep aynı sorulara cevap vermek zorunda kalmak. İyilik güzellik, diet, photoshop...
- Nedir bu photoshop işinin aslı? Photoshop'suz fotoğraf olmaz. Biz fotoğrafları basına ilk dağıttığımızda medya iletişimimden sorumlu Özgür Aras'a 'Acaba bu fotoğrafların aslını da mı servis etsek, zira bacak boyum falan aynı' dedim. Hani bacağın boyunu panayırlardaki tahta bacaklı adamlar gibi 2. metre filan yapıyorlar ya! Ama mesela kolumda bir yanık ve doğum lekesi var. Onlar temizlensin değil mi? Var mı bir itirazı olan? Ha görmek istiyorlarsa günlük hayatımda ferah ferah görebilirler! Yanlış duruştan kaynaklanan estetik olmayan bir görüntü oluşmuş diyelim; olduğu gibi bırakalım, bu sefer onu eleştirin isterseniz! Ve ben son fotoğraflarıma 'photoshop mucizesi' kalıbını basmış birilerine  'Aslını görseniz inanacak mısınız? Hiç mecbur olmadığım halde gösteresim var' demekle tabii ki fotoğrafların asıllarını kastettim. Akıl tutulmasına uğramam lazım daha fazlası için.
- Güzellik başa bela mı?E bu kadar laftan sonra bela gibi duruyor sanki!
- Size, hayatınızın fotoğrafını sunuyorum. Orada nasıl bir photoshop uygulaması yapardınız?Çok hoş bir soru. Bir kere bütün ölüm ve kazaları silerdim. Bütün iftiraları, saygısızlıkları, aklıma kötü ne geliyorsa silmek isterdim. Ama böyle bir şey mümkün değil. Aslında şu anda, bu lafın ne kadar salakça olduğunu fark ettim. Kötü olmazsa iyinin değerini bilemeyiz ki. Kainat bu denge üstünde duruyor. Kötü zamanlarımızı atlatmak için günlük yaşamlarımızda antidepresanlarla uyuşuyoruz. Teflon tavalar gibi dolaşalım üstümüzden kayıp gitsin istemediğimiz ne varsa...  Da nereye kadar? Maalesef iyi kötü ne varsa alayını yaşamamız gerekiyor...
HİÇ SARIŞIN OLMADIM
- 'Kimse bilmez ama Ayşegül Aldinç...' diye başlayan bir cümleyi nasıl bitirirsiniz?
Göründüğünden çok daha naiftir.
- Takıntılarınız var mıdır?Kendimle çok uğraşan bir tipim. Düşünce sistemimi yenilemeye çalışmaktan tut, ruh ve beden sağlığıma kadar. Ki günümüzün de takıntılarına denk düşer.
- Radikal değişiklikleri sever misiniz? Saçlarınız hep aynı renk ve model mesela.. Valla bugüne kadar sarışın hiç olmadım. Bir keresinde saçıma balyaj yaptırmıştım. Hafta sonuna denk düştüğü için iki gün evden çıkamadım (gülüyor) Pazartesi olunca 'İmdat' diyerek eski haline çevirmiştim.
- Evde neler dinlersiniz?Alternatif müzik piyasasını takip eden arkadaşlarımın önerilerini dikkate alırım. Türkiye'de popüler müzik piyasası bir kafesin içine tıkılmış gibi, çok yaratıcı olabildiğimizi söyleyemeyecegim. Aslında benim dinlediğim müzikle yaptığım müziğin birbiriyle pek alakası yok. Adı üstünde yaptığımız müzik pop müzik.  Eğer arada tökezliyorsam, hani birileri 'Aa yapa yapa bunu mu yapmış' diyorsa, inan sebebi bu olabilir.
- Buzdolabınızdan eksik etmediğiniz şey nedir?İlla ki peynir olacak. Salata, yeşillik ve meyve...
- Temizlik yapar mısınız evde? Dışardan bakıldığında insanlar sizi o şekilde düşünemiyor.Yardımcım var ama yaparım tabii. 'Yerden iplik toplamakta üstüme yoktur'  dermişim. Aa, uzun zamandır 'Dermişim'i ilk defa kullanıyorum (gülüyor). Bir kediniz varsa zaten eliniz onun üzerinde oluyor. Tüyler müyler falan. Tabii ki yemek yediğim tabağı yıkar kenara koyarım. Kendi yemeklerimi kendim yapıyorum. Malzemeden bolca çalarak!
ACIKTIKÇA YERİM
- En çok neye para harcarsınız?
Malesef en çok kozmetiğe, kuaföre ve kılık kıyafete harcıyorum. Ayakkabı da çok severim ayrı.
- Argo sever misiniz, küfür eder misiniz?Alasını ederim hem de! Yakın çevrem bundan rahatsız olmaz ama yeni tanıdığım birilerinin yanında daha hanım hanımcık olurum! Küfür ruh sağlığının regülatörü gibidir. Direkt takılırsan cinayet çıkabilir! Kendi kendine etmek tavsiye sebebidir bu yüzden.
- Sakin duruyorsunuz. Çabuk sinirlenir misiniz peki?Eskiden sorsaydın 'Evet' derdim ama bir yararını görmedim bunun açıkçası.
- Yeme alışkanlığınız merak ediliyor. Nasıl böyle fit kaldığınız özellikle. Ne yapıyorsunuz?Valla acıktıkça yiyorum. Diyetisyenim Simge Çıtak'la çalışıyorum. Yediklerimi yazıyorum, bakıyor ve 'Ayşegül Hanım siz eksik yiyorsunuz' diyor. 'Canım istemiyor' diyorum. Böyle olunca yağ yakamayacağımı söylüyor ama tartıldığımda yağdan gitmiş olduğunu görüyoruz. Niye? Çünkü spor yapıyorum. Spor yapmazsan sağlıklı zayıflayamazsın.
- Bir tatlı olsaydınız ne olurdunuz?İçinden çikolata akan browni  gibi bir şey olurdum. Rengimiz de uyuyor (gülüyor)...
- Twitter da neden yoksunuz?Yeniliklere açık, takipçi biriyim. Twitter hayatıma ket vurabilir. Fazlaca vakit alabiliyor. Gördüğüm manzaralar şöyle; hesapta bir muhabbeti paylaşmak üzere buluşuluyor, birbirleriyle ilgilenmek yerine kafayı   kaldırmadan 'bır bır bır' yazarak naklen yayın halindeler.  E, o zaman şekerim görüşmeyin evden bildirin!
- Sinema veya televizyon dizilerinde tekrar görecek miyiz sizi?Şu günlerde üç tane dizi teklifi var. Onlardan bir tanesini kabul edeceğim ama daha fazla detay veremiyorum.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Serhat Tekin & Deniz Erten röportajı

Serhat Tekin & Deniz Erten röportajı. Akşam Pazar eki. Hit olacak şarkılar ondan sorulur Liste başı olma garantili şarkılarını müzik dünyasının yakından takip ettiği Deniz Erten, son yılların en popüler şarkıları 'Aşk Kaç Beden Giyer', 'Rota', 'Seyyah', 'Melek', 'Aşkistan'ın söz yazarı. Adını yakın zamanda yurtdışında da duyuracak olan, şarkılarında kelimelerle dans eden Erten'i takdimimizdir. Deniz Erten, gazeteci Serhat Tekin'in sorularını yanıtladı. Deniz Erten adını ilk kez duymuş olabilirsiniz ancak müzik dünyası ve albüm kartoneti okuma alışkanlığı olan müzik dinleyicisi onu iyi tanıyor. 'Aşk Kaç Beden Giyer', 'Rota', 'Seyyah', 'Melek', 'Aşkistan', 'Geri Dönüş Olsa' gibi hit olmuş şarkıların söz yazarı. Muhtemelen şu sıralar sevdiğiniz şarkılardan bir tanesi Deniz Erten imzası taşıyordur. Erten'in müzik dünyasındaki mazisi çok da eski değil ancak o, kısa zam...

Serhat Tekin & Sıla Gençoğlu röportajı

Serhat Tekin & Sıla Gençoğlu röportajı Bana soğuk derler ama aslında laubaliliği sevmem! Sıla, yeni albümü 'Vaveyla' ile içine attıklarını şimdi bağırıyor. 'Çığlık' anlamına gelen 'Vaveyla' için 'Biraz öfkeli, biraz da mutlu bir çığlık' diyen Sıla, gazeteci Serhat Tekin ile yeni şarkılarını, değişen müziğini ve hayatı konuştu. Sıla 2007'de çıkardığı ilk albümünden bu yana birlikte çalıştığı aynı zamanda yol arkadaşı da olan müzisyen Efe Bahadır'la yaptı yeni albümü 'Vaveyla'yı. Bu defa şarkılarını dinleyenlerin daha uzun mesai harcamasını istiyor sanki. Kendi de hissettiğimiz bu farklılığı dile getiriyor ve 'Yeter, diye bağırdığım bir dönemin çalışması' diyor. Biz de Sıla'nın isyanının nedenini, bunun müziğe nasıl dönüştüğünü anlamaya çalışıyoruz... - Vaveyla nasıl bir çığlık?  Biraz öfkeli, biraz da mutlu... Bundan önceki albümüm içe dönük bir bağırıştı. İnsan zaman içinde bazen içe dönüp, duvarlarla konuşmak ...

Serhat Tekin & Demet Akalın röportajı

         Serhat Tekin & Demet Akalın röportajı AKSAM GAZETESI CUMARTESI EKI. Giderli kadın: Demet Akalın Demet Akalın'ın 'Giderli 16' adlı yeni albümünde tahmin edin kaç şarkı var? Yanıt 16! Kariyerinde 16 yılı geride bırakan Akalın, 'Mutlu olsanız da giderin dozu azalmasın' diyor. Demet Akalın gazeteci Serhat Tekin'in sorularına dobra cevaplar verdi. Demet Akalın müzik kariyerinde     16 yılı geride bıraktı. Bu yıllar içinde söylediği şarkıların büyük çoğunluğunun ortak özelliği 'giderli' olmasıydı. Peki ne anlama geliyor bu? Yani 'Kapı açık arkanı dön ve çık, istenmiyorsun artık!' demenin günümüzdeki kısa adı mı? Artık ayrılanlar, eller havada 'Sevgilimi koluma takarım, Bebek'te 3-5 tur atarım' diyor eski sevgiliye. En azından Demet Akalın bu yolu tercih ediyor, ettiriyor. Görünen o ki seçtiği bu yolla da hedefi hep 12'den vuruyor. 'Kimse 'Ben dinlemem' demesin. Herkesin dinlediği giderli şarkı vardır...