Ana içeriğe atla

Serhat Tekin & Gökhan Tepe Röportajı

  Serhat Tekin & Gökhan Tepe Röportajı

AKŞAM Gazetesi 11 Haziran 2011 Cumartesi

http://www.aksam.com.tr/gokhan-tepe,-ask-sahnede-ile-yeniden-sahnede--46938h.html


15yıl boyunca dinleyicinin kulağına hep güzel şarkılar söyledi Gökhan Tepe. İstikrarlı, sakin ve içinde bulunduğu müzik ortamının kargaşasına hep uzaktan baktı. Çoğu zaman hakkının yendiğini ama iyi niyetinden ötürü sustuğunu, yaşananların bir tecrübe olduğunu söyleyerek olgunlaştığının sinyallerini veriyor. Kendisiyle yeni albümü ve 15 yıllık müzikal serüveninde yaşadıkları üzerine gazeteci Serhat Tekin'in sorularını yanıtladı.

- Nasıl bir albümle karşımızdasınız?15 yıllık en iyi, en güzel fikirlerimi ortaya koyduğum bir albümle geri döndüm. Bu tecrübeler benim için çok kıymetli. Acısıyla, tatlısıyla çok güzel günlerim geçti. Çok güzel albümler geride bıraktım. Şu anda kendimi olgun hissettiğim bir yaştayım ve en olgun şarkılarım bu albümde diyebilirim. Benim olmayan şarkılar da var ama onları da ben seçtim ve bana çok yakıştılar. Aşkı en iyi şekilde ifade etmeye çalıştık.
- Kendi şarkılarınızı mı, başkalarının şarkılarını mı rahat söylüyorsunuz? Bu albümdeki tüm şarkılarda kendimi inanılmaz rahat hissediyorum. Besteci arkadaşım Serdar Aslan, ses ölçülerimi, duygusal ölçülerimi o kadar iyi almış ki çok güzel elbiseler dikiyor bana. Her şarkıcıya nasip olmayan bir durumdur bu.
EN BÜYÜK AŞK SAHNEDE
- Albümün ismi neden 'Aşk Sahnede'?
Sahneye çıkmaya başladığımda 14 yaşımdaydım. Başkalarının şarkılarını söylüyordum ve 'Keşke bir gün, ben de sahnede kendi şarkılarımı söyleyebilsem' diyordum. Benim için en büyük aşk, sahnede olmak. Bu istekle çıktım albüm serüvenine; 15. yılımda yaptığım bu albümün adına da o ilk duygularımı yansıttım. O yüzden 'Aşk Sahnede'...
- Albümde birçok tarzı ustalıkla icra etmişsiniz. Nasıl altından kalkıyorsunuz?Hem sanat müziği, hem halk müziği hem de arabeski hakkını vererek okuyabiliyorum. İkisinin zaten eğitimini aldım. Diğerini de çocukluğumda çok dinlerdim. Bu benim olgunluk albümüm; bu nedenle her tınıya yer vermek istedim. Bir halk müziği türünde eserim yok onu da diğer albümlerde sunarım artık.
- Hangi tarzı kendinize daha yakın buluyorsunuz?Hepsi ana dilim gibi. Ayırt etmiyorum. Azeri bir uzun hava da söylerim, bir 'Söyleyemem Derdimi Hiç Kimseye' de söyleyebilirim,
- Nasıl geçti bu 15 sene? Çok zor oldu her şey. Gizli gizli bir stüdyoda çalışıyorduk daha sonra o stüdyonun sahibi bize kapılarını açtı. O güzel isim, Gelişim Orkestrası'nın basçısı değerli müzisyen Uğur Başar... Şöhretle 18 yaşında tanıştım. İlk albümüm için her şey iyi gitti ama sonraki albümüme geçişim zorlu oldu. Beni başka sanatçılara benzetmeye çalıştılar. Yorucu ve yıpratıcı bir süreçti. Çok iyi şarkılarla kendimi ifade etmem gerekiyordu; bunu 'Can Özüm' albümüyle başardım. O dönem deprem oldu, 2002'ye kadar yine zorlu bir süreç yaşadım. 'Belki Hüzün Belki De Aşk' albümümde Anneler Günü'nde çıkan 'Annem' şarkısıyla güzel bir sürpriz yaptık.
- Sonra uzun bir ara verdiniz... Neden?Üç yıl zorlu bir bekleyişim oldu. Albümümü hazırladım ama prodüktörüm 'Bir yıl daha bekleyeceksin' dedi. Zaten üç sene bekletilmişim. Bu sıkıntılarla beklemek zorunda kaldım. 2006'da 'Yürü Yüreğim' ile dönüşüm muhteşem oldu. Bekletildiğim yıllarda, o şarkıları yazmıştım ve hak ettiğim yere uzanmak istiyordum. İstediğim oldu; o yıl 'internetten en çok indirilen' şarkılar arasında bir numara oldum. Sonra, eski yapım şirketimle olan bağlarımı koparmayı başardım. Bu kopuş da sıkıntılı oldu ve zarar gördüm; dedim ki 'Tanrım artık tek başımayım. Hedeflerime yalnız koşacağım!' O kopuşun ardından yaptığım 'Vur' ve 'Birkaç Beden Önce' çok ilgi gördü. Ve şimdi 'Aşk Sahnede', bütün o streslerden kurtulduğum, en mutlu olduğum, en rahat ettiğim albümüm oldu. Göreceksiniz bunun satışları da diğer albümlerimden çok daha yüksek olacak.
- Bu 15 yıllık süre içinde durdurulmaya çalışıldığınızı hissettiniz mi?Olabilir. Ben, hep iyi niyetli bir adamdım. 18 yaşında tecrübesiz bir insan olarak yapımcınıza teslim oluyorsunuz. Ne derse ağzının içine bakıyorsunuz, onun vicdanına kalmışsınız... Arada kayırma, başka sanatçılara fazla yatırım yapmak gibi şeyler olmuş olabilir. Başka insanlar da bunu bana çok söyledi... Eh, bu da ders olsun onlara. Bugün neredeyim!
FARKLI YERDE OLABİLİRDİM
- 'Daha farklı bir yerde olabilirdim' diyor musunuz?
Her zaman dedim. Profesyonel insanlarla, daha iyi yatırımlar yapılması gerekiyordu bana. Demek bunu yaşamak zorundaymışım. Kader... Bunu tecrübe etmek zorundaymışız. Acı tecrübeler, beraberinde olgunluk getirir. Belki de bir dahaki yaşayacaklarınız karşısında size savunma imkanı verir... Ki bende öyle oldu.
- Hiç şımardınız mı bu 15 yıl içinde?İnsanız; her şey insanlar için. Şımardığım zamanlar da oldu. Hayat bana şımarmanın bedelini de ödetti. Şımarmamaya özen gösterdim çünkü bizim halkımız şımarık insanları sevmiyor. Hata yaptığım, kalp kırdığım zamanlar oldu. 15 yıl hatasız geçemez. Şu anda dikkatliyim. Şöhretin karakterimi değiştirmemesi için dikkat ediyorum. Kaptırmamaya çalışıyorum kendimi.
- 15. yılınıza özel bir sürpriz var mı hayranlarınızı bekleyen?8 Temmuz'da Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda 15. yıla özel,  sürprizlerin olduğu bir konserimiz var.  Konserde bana çok önemli isimler eşlik edecek. Görsel olarak çok zengin, Gökhan Tepe'ye yakışır bir konser olacak.
Aile sanatçısı olmaktan gurur duyuyorum
- Zor aşık mısınız?
Evet, zorumdur. Kalbimi almayı bilene sıkıntı yaratmam. Mantıklı biriyim ama kırılganım da...
- Aile sanatçısı olarak anılmak hoşunuza gidiyor mu?Aldığım terbiyeye göre yaşıyorum. Aile sanatçısı olmaktan gurur duyarım. Tabii 'pantolonunu çok sevdim çıkar onu bebeğim' de söylerim, dizide öpüşme sahnelerim de olabilir (gülüyor). İşimiz neyi gerektiriyorsa onu yapacağız.
Sanatçının bir ağırlığı olmalı
- 15 yıl önceyi ve bugünün müzik piyasasını kıyaslar mısınız?
1996'da çuvalla hayran mektubu gelirdi müzik şirketine. Sanatçıya ulaşmak daha zordu; artık hayranlarıyla yazışan insanlar olduk. Kanallar çoğaldı ve müziğimizi daha çok insana ulaştırır hale geldik.
- Kolay ulaşılabilirlik sizce büyüyü öldürdü mü? Doğru buluyor musunuz?Doğru değil. Bazı internet sitelerine bakıyorum; istediklerini yazıyorlar. Örneğin ben Twitter'dan genel bilgiler yazıyorum. 'Şunu yedim, falanca geldi' yazmıyorum. Bir ağırlığının olması gerekiyor. Bunun tersini yapanlara da saygı duymak lazım tabii.
- 'Birkaç Beden Önce' şarkınız çok beğenildi. Ne anlatıyor bu şarkı?Birbirine gerçekten aşık olmuşsun ama araya birkaç beden girmiş. Benim için önemli olan sendin diyor şarkı. İhtiraslarımıza kapılıp, egolarımıza yenilip, sonradan birbirimizin kıymetini anladık... Şebnem Sungur'un ilk şarkı sözüydü bu. Şebnem, radyo programcısı; Alem FM'de.
- 'Kırmızı Halı' şarkınızdan yola çıkacak olursak, size kırmızı halı seren oldu mu hiç ya da siz serdiniz mi?Sevgilimin kalbini kırarsam hemen kırmızı halıları döşerim önüne. Hatamın arkasına saklanıp efelik, dayılık yapmam. Gerçekten hatalı olduğumu biliyorsam o kırmızı halıyı sererim önüne. Bana seren de oluyor tabii.
- Magazin sayfalarında yoksunuz...Kimse beni çekmesin diye özel bir özen göstermiyorum. Kız arkadaşımın elini tutup oradan oraya gezmesini bilirim ama müziğimle ön plana çıkmak isterim. Ki kız arkadaşımın elini tutup gidiyorum da...
Serhat Tekin

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Serhat Tekin & Deniz Erten röportajı

Serhat Tekin & Deniz Erten röportajı. Akşam Pazar eki. Hit olacak şarkılar ondan sorulur Liste başı olma garantili şarkılarını müzik dünyasının yakından takip ettiği Deniz Erten, son yılların en popüler şarkıları 'Aşk Kaç Beden Giyer', 'Rota', 'Seyyah', 'Melek', 'Aşkistan'ın söz yazarı. Adını yakın zamanda yurtdışında da duyuracak olan, şarkılarında kelimelerle dans eden Erten'i takdimimizdir. Deniz Erten, gazeteci Serhat Tekin'in sorularını yanıtladı. Deniz Erten adını ilk kez duymuş olabilirsiniz ancak müzik dünyası ve albüm kartoneti okuma alışkanlığı olan müzik dinleyicisi onu iyi tanıyor. 'Aşk Kaç Beden Giyer', 'Rota', 'Seyyah', 'Melek', 'Aşkistan', 'Geri Dönüş Olsa' gibi hit olmuş şarkıların söz yazarı. Muhtemelen şu sıralar sevdiğiniz şarkılardan bir tanesi Deniz Erten imzası taşıyordur. Erten'in müzik dünyasındaki mazisi çok da eski değil ancak o, kısa zam...

Serhat Tekin & Sıla Gençoğlu röportajı

Serhat Tekin & Sıla Gençoğlu röportajı Bana soğuk derler ama aslında laubaliliği sevmem! Sıla, yeni albümü 'Vaveyla' ile içine attıklarını şimdi bağırıyor. 'Çığlık' anlamına gelen 'Vaveyla' için 'Biraz öfkeli, biraz da mutlu bir çığlık' diyen Sıla, gazeteci Serhat Tekin ile yeni şarkılarını, değişen müziğini ve hayatı konuştu. Sıla 2007'de çıkardığı ilk albümünden bu yana birlikte çalıştığı aynı zamanda yol arkadaşı da olan müzisyen Efe Bahadır'la yaptı yeni albümü 'Vaveyla'yı. Bu defa şarkılarını dinleyenlerin daha uzun mesai harcamasını istiyor sanki. Kendi de hissettiğimiz bu farklılığı dile getiriyor ve 'Yeter, diye bağırdığım bir dönemin çalışması' diyor. Biz de Sıla'nın isyanının nedenini, bunun müziğe nasıl dönüştüğünü anlamaya çalışıyoruz... - Vaveyla nasıl bir çığlık?  Biraz öfkeli, biraz da mutlu... Bundan önceki albümüm içe dönük bir bağırıştı. İnsan zaman içinde bazen içe dönüp, duvarlarla konuşmak ...

Serhat Tekin & Demet Akalın röportajı

         Serhat Tekin & Demet Akalın röportajı AKSAM GAZETESI CUMARTESI EKI. Giderli kadın: Demet Akalın Demet Akalın'ın 'Giderli 16' adlı yeni albümünde tahmin edin kaç şarkı var? Yanıt 16! Kariyerinde 16 yılı geride bırakan Akalın, 'Mutlu olsanız da giderin dozu azalmasın' diyor. Demet Akalın gazeteci Serhat Tekin'in sorularına dobra cevaplar verdi. Demet Akalın müzik kariyerinde     16 yılı geride bıraktı. Bu yıllar içinde söylediği şarkıların büyük çoğunluğunun ortak özelliği 'giderli' olmasıydı. Peki ne anlama geliyor bu? Yani 'Kapı açık arkanı dön ve çık, istenmiyorsun artık!' demenin günümüzdeki kısa adı mı? Artık ayrılanlar, eller havada 'Sevgilimi koluma takarım, Bebek'te 3-5 tur atarım' diyor eski sevgiliye. En azından Demet Akalın bu yolu tercih ediyor, ettiriyor. Görünen o ki seçtiği bu yolla da hedefi hep 12'den vuruyor. 'Kimse 'Ben dinlemem' demesin. Herkesin dinlediği giderli şarkı vardır...