Serhat Tekin & Sibel Tüzün Röportajı
AKŞAM Gazetesi 18 Aralık 2011 Pazar
Amacım magazin figürü olmak değil, müzik yapmak
Sibel Tüzün, müzik dünyasındaki 20. yılını 22 Aralık gecesi İstanbul Ghetto'da hazırladığı sürprizli bir şovla kutlayacak. O gece, eski ve yeni şarkılarından örnekler sunacak şarkıcıyla 20 yılını masaya yatırdık.
İlk olarak 'Beni Bağlamaz' dedi ama müzik dünyasına sıkı sıkı öyle bir bağlanmış ki 20 yılı geride bıraktı bile... Türk pop müziğinin atağa kalktığı 90'lı yıllarda, bize sunulan sayılı iyi şarkıcılardan biri Sibel Tüzün. Tüzün, 20 yılının görsel ve işitsel dökümünü 22 Aralık gecesi Ghetto'da paylaşacak. Bu gecenin öncesinde kariyerinde geride bıraktığı 20 yılı gazeteci Serhat Tekin'e anlattı.
- Yıl 1992, ilk albümünüz çıktı. Albümde imzası olanlara bakıyoruz; İskender Paydaş, Kenan Doğulu, Ozan Doğulu, Ümit Kuzer, Atilla Şereftuğ... Yıllar sonra yeniden dinlediğimde ve hangi şartlarda çalıştığımızı hatırladığımda ne kadar masum ve naif bir albüm olduğunu bir kez daha anladım. Biz o yıllarda birlikte büyüyen bir müzisyen ekiptik. Birbirimize el verdik ve söylemek istediğim, beğendiğim şarkıları hazırladım. Tamamen içgüdülerimizle hazırladık albümü. Müzik listeleri, klipler, özel televizyonlar yeni giriyordu hayatımıza.
- İlk video klibinizi de hatırlıyorum, bir ağaca bağlanmış şekilde 'Beni Bağlamaz' şarkınızı söylüyordunuz...O video bir kült oldu. Üç şarkıma klip çekilmesine karar verildi ve yurtdışından bir yönetmen getirildi. Bir gün içinde tam üç şarkıya klip çekildi. Sonra, o zamanki plak şirketi bu yönetmenle çalışmaktan vazgeçti. Görüntülerim öylece kaldı ortada. Daha sonra televizyonu açtığımda bu klibi gördüm. Üç farklı şarkının çekimlerinin kolajını yapmışlar (gülüyor). Dkkatli izlerseniz, şarkı başka dudak hareketlerim bambaşka...
- 'Nefes Keser Aşklar' albümünün 'Kaçın Kurası' şarkısının videosunda hamama girdiniz, olay oldu.Mete Özgencil çekmişti. O hamam iki gün öncesinden kiralanıp soğutulmaya çalışıldı ama maalesef mümkün olmadı. Hal böyle olunca ne makyaj ne de saç düzgün durdu. Beni geç; kameramanlar kilo vermişti terlemekten (gülüyor).
SEKSİ DEĞİL SEVİMLİYDİM
- Sonra 'seksi popçu' oldunuz...Kafamdan aşağı su dökülme sahnesi var; o sahneyi gördükten sonra kendime seksi falan diyemiyorum (gülüyor)... Sular dökülürken kafamı sağa sola, küçük bir köpek yavrusu gibi sallamışım; bana kalırsa seksi değil şirin ve eğlenceliydi.
- İlk iki albümden sonra neden kendi plak şirketinizi kurdunuz?O dönem çok ağır, bağlayıcı sözleşmeler vardı. Bir noktadan sonra kariyerinize kendiniz sahip çıkmak zorundasınız. Başkalarıyla birlikte de adım atılır ama kölelik gibi sözleşmeler, yaratıcı insanların hayatlarında olmamalı.
- Sonra bir anda rock müzik yapan, dövmeli bir Sibel Tüzün çıktı karşımıza. Neden?Hayatımın ilk konserini Galatasaray Lisesi'nde kendi rock şarkılarımı söyleyerek verdim. Önceki iki albümde o kadar çok aşk vardı ki, hayatta aşktan başka şeyler de var demek istedim. Bazıları cesaret diyor o dönem yaptığıma. Tamamen inandığım bir albümdü.
- Şimdi düşündüğünüzde 'keşke yapmasaydım' diyor musunuz? Benim dışımda herkes bunu dedi. Hayattaki amacım, içimden gelen müziği yapmak. Bir televizyon veya bir magazin figürü olmak değil. Yarın bir çocuk müzikali de yazabilirim. Hiç pişman değilim ama üzüldüm. Çünkü o dönem yaptığım işler baltalanmak istendi. O albüm de bu yüzden hak ettiği yere ulaşamadı.
- 'Yine Sensiz' adlı bir rock albümün ardından, Akdeniz ritimleriyle çıktınız karşımıza... åşık oldum (gülüyor). åşık olunca ayakların yerden yarım metre yukarda, yüzünde kocaman bir gülümsemeyle dolaşıyorsun. Ürettiğim şarkılar da o dönem renk değiştirdi. Kıpkırmızı bir kadın oldum. O aşk esnasında Ege'de 2,5 ay süren bir yelken seyahati yaptık. O sırada Ege müzikleri, radyodan gelen Yunan ezgileri ve Ege'nin dokusu kanına işliyor.
- Bu söylediğinizden yola çıkarak rock albümü yaptığınız dönemi de evliliğinizle ilişkilendirebilir miyiz? Yok, hayır! Orada tetikleyen şey o dönemki mutsuzluklarım, arkadaşlarımın ölümüydü. Kabullenemediğim durumlar ve başa çıkamadığım sorunları deşmeye ve paylaşmaya çalıştım.
- Eurovision için pişman mısınız?Pop müzik camiasının askerliğidir Eurovision. Elimden geleni yaptım.
- 'Şarkıyı tamamen İngilizce söyleseydim sonuç farklı olurdu' diyor musunuz?Tabii ki. Yapamadı ve onun için böyle diyor diyecekler şimdi de (gülüyor)... O dönem şarkıyı İngilizce söyleme konusunda TRT ile fikir ayrılığımız vardı. Final gecesi az da olsa nakaratı İngilizce söyledim; TRT'den izin almadan. Provalarda İngilizce söylüyordum ve yapılan anketlerde hep ilk 5'te yer alıyorduk.
Kendimi tekrar etmiyorum
- 20 yılda en çok hangi dönem mutlu oldunuz?Sahnede olduğum sürece iyiyim. Ama kendi prodüksiyonlarımı yapmaya başladıktan sonra daha iyi hissettim.
- Çok hırslı bir profil çizmediniz. Daha fazla ön planda olabilirdiniz.Olurdum evet. Ama mutlu olur muydum; onu düşünmek lazım. Başlangıç noktam müzikti. Yapabileceğim katkı bu, hayata.
- İstediğiniz yere geldiniz mi?Evet. Çok da istediğim bir yere gittiğimi düşünüyorum. Daha çok para kazanılabilir. Daha ünlü olunabilir. Çok daha göz önünde işler yapılabilir ama ben böyle daha mutluyum. İstediğim işleri yapmak gibi bir lüksüm var. Gidip bir caz festivalinde de söyleyebiliyorum. Etiketler, kategoriler 20 yıl içinde tükenip gidiyor. Şimdi üreten, çalışan, olduğu gibi bir kadın var.
- Rock da, pop da, caz da söylüyorsunuz. Bunun bir handikap olduğunu düşünüyor musunuz? Haluk Bilginer'e ne diyebiliriz? Haluk Bilginer, komedi de oynar, drama da yapar, sitcom da da oynar. Her şekilde yaptığı işe bilgi ve birikim olarak sahiptir. Bir yorumcuya da bu sorunun sorulmaması lazım. Kendini tekrar eden müzik tarzı ve müzisyenlerle o kadar çok yoğrulmuşuz ki bu yüzden bu durum garip geliyor insanlara.
- Ghetto'daki gecede ne bekliyor dinleyiciyi?Çok değişik aranjeler. Zamanda yolculuğa çıkacağız. Işık, LED, projeksiyon var. Müziği işitsellikten çıkarıyorum. Kimi eski şarkılarımın farklı versiyonlarını da olacak.
- Yeni çalışmalar neler?Şubat sonu gibi yeni albüme başlayacağım. Ne zaman biter bilmiyorum. 2012'deki en büyük hedefim bu konserimi İstanbul, Ankara ve İzmir dışında, diğer illerde de gerçekleştirmek.
- 20 yılda en çok hangi dönem mutlu oldunuz?Sahnede olduğum sürece iyiyim. Ama kendi prodüksiyonlarımı yapmaya başladıktan sonra daha iyi hissettim.
- Çok hırslı bir profil çizmediniz. Daha fazla ön planda olabilirdiniz.Olurdum evet. Ama mutlu olur muydum; onu düşünmek lazım. Başlangıç noktam müzikti. Yapabileceğim katkı bu, hayata.
- İstediğiniz yere geldiniz mi?Evet. Çok da istediğim bir yere gittiğimi düşünüyorum. Daha çok para kazanılabilir. Daha ünlü olunabilir. Çok daha göz önünde işler yapılabilir ama ben böyle daha mutluyum. İstediğim işleri yapmak gibi bir lüksüm var. Gidip bir caz festivalinde de söyleyebiliyorum. Etiketler, kategoriler 20 yıl içinde tükenip gidiyor. Şimdi üreten, çalışan, olduğu gibi bir kadın var.
- Rock da, pop da, caz da söylüyorsunuz. Bunun bir handikap olduğunu düşünüyor musunuz? Haluk Bilginer'e ne diyebiliriz? Haluk Bilginer, komedi de oynar, drama da yapar, sitcom da da oynar. Her şekilde yaptığı işe bilgi ve birikim olarak sahiptir. Bir yorumcuya da bu sorunun sorulmaması lazım. Kendini tekrar eden müzik tarzı ve müzisyenlerle o kadar çok yoğrulmuşuz ki bu yüzden bu durum garip geliyor insanlara.
- Ghetto'daki gecede ne bekliyor dinleyiciyi?Çok değişik aranjeler. Zamanda yolculuğa çıkacağız. Işık, LED, projeksiyon var. Müziği işitsellikten çıkarıyorum. Kimi eski şarkılarımın farklı versiyonlarını da olacak.
- Yeni çalışmalar neler?Şubat sonu gibi yeni albüme başlayacağım. Ne zaman biter bilmiyorum. 2012'deki en büyük hedefim bu konserimi İstanbul, Ankara ve İzmir dışında, diğer illerde de gerçekleştirmek.
Sibel Tüzün'ün 'en'leri
- En beğendiğiniz imajınız?92 yılında Ayten Alpün'le yaptığımız fotoğraf çekimi.
- En sevdiğiniz albüm kapağınız?'Hayat Buysa Ben Yokum Bu Yolda'.
- En etkileyen slow parçanız?Son albümümdeki 'Maalesef'.
- En kanınızı kaynatan şarkınız?'Sen' adlı şarkım. Gaz bir şarkıdır.
- En sevdiğiniz videonuz?Kırmızı.
- 'Hakkı yendi' dediğiniz şarkınız?Ozan ve Kenan Doğulu'nun yazdığı 'Paramparça' şarkım.
- En beğendiğiniz imajınız?92 yılında Ayten Alpün'le yaptığımız fotoğraf çekimi.
- En sevdiğiniz albüm kapağınız?'Hayat Buysa Ben Yokum Bu Yolda'.
- En etkileyen slow parçanız?Son albümümdeki 'Maalesef'.
- En kanınızı kaynatan şarkınız?'Sen' adlı şarkım. Gaz bir şarkıdır.
- En sevdiğiniz videonuz?Kırmızı.
- 'Hakkı yendi' dediğiniz şarkınız?Ozan ve Kenan Doğulu'nun yazdığı 'Paramparça' şarkım.
Yorumlar