Ana içeriğe atla

Serhat Tekin & Hüseyin Karadayı & Serkan Çağrı Röportajı

Serhat Tekin & Hüseyin Karadayı & Serkan Çağrı Röportajı

AKŞAM Gazetesi 10 Aralık 2011 Cumartesi 


Geçmişle gelecek arasında bir yolculuk

Biri klarnet virtüözü, diğeri ünlü bir DJ... Serkan Çağrı ve Hüseyin Karadayı bir araya gelip 'Endorphin' albümünü çıkardılar. Eski şarkılara yeni yorum getirdiler. Bu albümde Firuze de var, Nihavend Longa da...  Hüseyin Karadayı ve Serkan Çağrı, gazeteci Serhat Tekin'in sorularını yanıtladı.
Zıt kutuplar birbirini çeker' önermesinden yola çıkarsak, bir klarnet ustası ile DJ'in bir araya gelmesinden ortaya ne çıkar diye düşünmenize gerek yok. Endorfin hormonu çıkıyormuş. Ben onların yalancısıyım. 'Endorphin' albümünü dinlerken onlar bu fikre kapılmış. Dinleyenlerin yorumunu zaman gösterecek. Biz sorduk Hüseyin Karadayı ve Serkan Çağrı yeni albümlerini anlattı.
- Nasıl bir araya geldiniz?
Hüseyin Karadayı: 
Tam bir sene önce başladı bu proje. Serkan Çağrı kendi mesleğinin çok iyi bir öncüsü. Yenilikçi çalışmaları ile çaldığı enstrümanı çok güzel temsil ediyor. Kendi fikirlerimle onun fikirleri arasında bir sorun oluşmayacağını düşündüm ve görüşme teklifinde bulundum. Görüştüğümüz günden itibaren Serkan'la tüm gönlümüzle bu projeye inandık.
Serkan Çağrı: 'Haydi biraraya gelelim, elektronik müzikle klarnet nasıl oluyor bakalım' diye beraber çalışmadık. Sahip olduğumuz müzik kültürünü yukarıya taşımak gibi bir misyonumuz var. Bunu biraraya gelerek yapmaya çalıştık.
- Birbirinizin çalışmalarını daha önceden takip ediyor muydunuz?
S.Ç.:
 Hüseyin'in müzik dünyamızdaki insanlarla yaptığı çalışmalardan haberdardım.  'Bu adam çok oluyor' demiştim.
H.K.: Serkan çok iyi bir enstrümanist. Ve çaldığı enstrüman benim en sevdiklerimin başında geliyor. Bizi çok doğru bir şekilde dünyada temsil ediyor.
- Albümün konsepti nedir?
S.Ç.: 
Albümün içerisindeki müzikler geçmişle gelecek arasındaki müzik yolculuğunun anlatımı oldu. Repertuvara kulak verdiğinizde bunu çok rahatlıkla hissedebilirsiniz. Hüseyin işinde son gelişmeleri ve uygulamaları takip eden bir isim, ben de hem geçmiş hem de gelecek arasında bir köprü olmaya çalışan klarnetist ve müzik adamıyım. Bu buluşmada bunu sergilemeye çalıştık.
H.K.: Yaptığımız müziğe hem ses hem tarz olarak uyum sağlayacak isimleri seçtik. Özellikle zıt kişileri seçmeye özen gösteriyoruz ki bu müzikte çok güzel sonuçlar doğuruyor. Birçok tarzın özünü bozmadan evrensel bir biçimde yansıtmaya gayret gösterdik.
- Albümdeki şarkılarda geçmiş ve günümüz şarkıcılarını bir araya bu yüzden mi getirdiniz?
S.Ç.:
 Evet mesela albümde 'Nihavend Longa' adında bir şarkı var. Eski dönemlerde Kevser Hanım adında bir bestekar tarafından bestelenen şarkı. O zaman da yazılan bu melodinin üstüne yeni bir bölüm açıp, hip hopçı Ayben tarafından seslendirilmesiyle iki kadını buluşturuyoruz.
H.K.: 'Senden Başka' şarkısında da böyle bir buluşma oldu. Füsun Önal'ın bu şarkısını canlandırdık. Ve günümüz rapperlarından Ege Çubukçu o şarkıda Füsun Hanım'a cevap vermiş oldu.
- 'Endorphin' ismi nerden geldi?
S.Ç.:
 Biz albümü stüdyo ortamında dinlerken bu işin bize bir mutluluk verdiğini hissettik. Ne zaman dinlesek, asık olan suratlarımız yavaş yavaş gevşemeye başladı. Mutluluk hormonu bizi buraya getirdi. Tam tersi de olabilir.
- Beraberliğiniz sürecek mi?
S.Ç.: 
Bu proje tutunca devamını bekler insanlar. Bu proje için bir araya geldiğimizde nasıl heyecan duyduysak, başka bir şey için yine heyecan duyduğumuzda zaten bir araya geliriz. Ancak bu çalışma başarılı oldu diye ikincisine de girmeyeceğimizi söyleyebiliriz.
H.K.: İkincisi için uzun bir birikim dönemi gerekir.
- Hayranlarınızın bu beraberliğe tepkisi nasıl?
S.Ç.: 
Bizim müzikseverlerimiz sosyal medyada birbirleriyle kaynaşmaya başladı. Sadece benim müziğimi dinleyenler de başka türlere yoğunlaşmaya başladı. Ön yargıları kırmak adına da güzel br çalışma oldu.
H.K.: Kendi müziğimiz adına reform yaptık ve tepkiler gayet güzel. Yapıcı yönde eleştiriler alıyoruz.
Serkan Çağrı DJ, Hüseyin Karadayı klarnet ustası olsaydı...
- Birbirinizin işini denediğiniz oldu mu? Serkan Çağrı bir DJ, Hüseyin Karadayı bir klarnetist olur mu?
S.Ç.: 
Ben çok meraklandım bir ara çalmaya. Çok kalabalık orkestralarla sahneye çıkıyorum ve bu bazen büyük handikaplara neden oluyor. Organizatörler bana 'Ne olur ekibini küçült' diyordu. Ben de bir ara acaba kendi müzik alt yapılarımı alıp mı bu işlere girsem diye düşündüm. Ama vazgeçtim. Orada gerçekten bir ruh var. Mevzu bilgisayardan sadece play ve stop tuşlarına basmak değil.
H. K. : Bir ara dünyanın en seksi mesleği enstrümanistlerin icra ettiği meslekti. Bir saksofon, bir klarnet... Nefesli enstrümanlara büyük ilgi vardı. Fakat şu an maalesef dünyadaki en seksi mesleği DJ'lik oldu. Herkes şu an DJ olmak , sahneye çıkıp o DJ setup'ı ve turntable'ı ile sevişebilmek istiyor. Ben müziğe ilk başladığım zamanlar davul çalıyordum. O zamanlar bas gitar çalmaya heveslenmiştim.
Serhat Tekin


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Serhat Tekin & Deniz Erten röportajı

Serhat Tekin & Deniz Erten röportajı. Akşam Pazar eki. Hit olacak şarkılar ondan sorulur Liste başı olma garantili şarkılarını müzik dünyasının yakından takip ettiği Deniz Erten, son yılların en popüler şarkıları 'Aşk Kaç Beden Giyer', 'Rota', 'Seyyah', 'Melek', 'Aşkistan'ın söz yazarı. Adını yakın zamanda yurtdışında da duyuracak olan, şarkılarında kelimelerle dans eden Erten'i takdimimizdir. Deniz Erten, gazeteci Serhat Tekin'in sorularını yanıtladı. Deniz Erten adını ilk kez duymuş olabilirsiniz ancak müzik dünyası ve albüm kartoneti okuma alışkanlığı olan müzik dinleyicisi onu iyi tanıyor. 'Aşk Kaç Beden Giyer', 'Rota', 'Seyyah', 'Melek', 'Aşkistan', 'Geri Dönüş Olsa' gibi hit olmuş şarkıların söz yazarı. Muhtemelen şu sıralar sevdiğiniz şarkılardan bir tanesi Deniz Erten imzası taşıyordur. Erten'in müzik dünyasındaki mazisi çok da eski değil ancak o, kısa zam...

Serhat Tekin & Sıla Gençoğlu röportajı

Serhat Tekin & Sıla Gençoğlu röportajı Bana soğuk derler ama aslında laubaliliği sevmem! Sıla, yeni albümü 'Vaveyla' ile içine attıklarını şimdi bağırıyor. 'Çığlık' anlamına gelen 'Vaveyla' için 'Biraz öfkeli, biraz da mutlu bir çığlık' diyen Sıla, gazeteci Serhat Tekin ile yeni şarkılarını, değişen müziğini ve hayatı konuştu. Sıla 2007'de çıkardığı ilk albümünden bu yana birlikte çalıştığı aynı zamanda yol arkadaşı da olan müzisyen Efe Bahadır'la yaptı yeni albümü 'Vaveyla'yı. Bu defa şarkılarını dinleyenlerin daha uzun mesai harcamasını istiyor sanki. Kendi de hissettiğimiz bu farklılığı dile getiriyor ve 'Yeter, diye bağırdığım bir dönemin çalışması' diyor. Biz de Sıla'nın isyanının nedenini, bunun müziğe nasıl dönüştüğünü anlamaya çalışıyoruz... - Vaveyla nasıl bir çığlık?  Biraz öfkeli, biraz da mutlu... Bundan önceki albümüm içe dönük bir bağırıştı. İnsan zaman içinde bazen içe dönüp, duvarlarla konuşmak ...

Serhat Tekin & Demet Akalın röportajı

         Serhat Tekin & Demet Akalın röportajı AKSAM GAZETESI CUMARTESI EKI. Giderli kadın: Demet Akalın Demet Akalın'ın 'Giderli 16' adlı yeni albümünde tahmin edin kaç şarkı var? Yanıt 16! Kariyerinde 16 yılı geride bırakan Akalın, 'Mutlu olsanız da giderin dozu azalmasın' diyor. Demet Akalın gazeteci Serhat Tekin'in sorularına dobra cevaplar verdi. Demet Akalın müzik kariyerinde     16 yılı geride bıraktı. Bu yıllar içinde söylediği şarkıların büyük çoğunluğunun ortak özelliği 'giderli' olmasıydı. Peki ne anlama geliyor bu? Yani 'Kapı açık arkanı dön ve çık, istenmiyorsun artık!' demenin günümüzdeki kısa adı mı? Artık ayrılanlar, eller havada 'Sevgilimi koluma takarım, Bebek'te 3-5 tur atarım' diyor eski sevgiliye. En azından Demet Akalın bu yolu tercih ediyor, ettiriyor. Görünen o ki seçtiği bu yolla da hedefi hep 12'den vuruyor. 'Kimse 'Ben dinlemem' demesin. Herkesin dinlediği giderli şarkı vardır...